Envanter

gördümki sırların altında kalan dilçözülür burada
gördümki gönülalacaklısının arzuhali yazılır burada
gördümki faili meçhul fikirlerin sırrıçözülür burada
gördümki içine sızı düşenin kudret narı aranır burada
gördümki aşk tandırında pişen hasret güç alır burada
gördümki muhterem dayıların zurnaları çalınır burada
gördümki sabrı tükenen rüzgar hışımla savrulur burada
gördümki virane bedende tövbe kapısı aralanır burada
gördümki mollaağanın hiddetli fermanı okutulur burada
gördümki medetsiz kışın bağrında deli poyraz eser burada
gördümki gözüne perde inen gavur çehresi yıkanır burada
gördümki essahtan olmayan mesel bir bir canlanır burada
gördümki kestane dudakbüktüğü kabuğunu çıkarır burada
gördümki ayyuka çıkan dürzü bıyığı kaypak salınır burada
gördümki damara enjekte sevda, tohuma hazırdır burada
gördümki deli yürek başındaki söğüt daim yeşildir burada
gördümki bereket bağışlanmış arpa çay kucaklanır burada
gördümki sebep mezarının ruhuna anka uçurulur burada
gördümki dizinin başaktörüne durmadan sövülür burada
gördümki kravatın düğümü yaka içinde boğulur burada
gördümki arz sallansa da daim namaza durulur burada
gördümki kaderin razılığında felekten gol yenir burada
gördümki ırmağın kıyısında cemaat sesli dağılır burada
gördümki kol gezen ölüm eşiğinde çalımlanır burada
gördümki cılız oğul-uşak boy verir yiğitleşir burada
gördümki iki çift sözün tadında demlenilir burada
gördümki sırların altında kalan dil çözülür burada
gördümki akşamın kızıllığında ağıt yakılır burada

gördümki insanlığın envanteri çıkar burada

Vildan Poyraz Coşkun
18.10.2012