4
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1011
Okunma
..
bir ruh hastalığına düçar farzettim alınganlığı
gün henüz ışımamıştı
geceden sinme tatlı ayaz kokusu-ve
yerin derininde çöplülerin mırıltılı süpürge sesleri
tül perdemden girdi saba makamı oradan kulağın köprüsü yüreğime
huşu buydu diye düşünmek isteyen ruhuma işledi sabah ezanı nağmeleri
bilinen en güzel enstrümandı insan sesi
seyreyledim pertavsız almadan kendimi
eksik hisler besleyen
içerim
ilk kez titredi,
huzurluk dinginiydi adı
şiirler gibi..
alıngandı karanlık ; düzgün taralı bulutsuz saçları ağarırken
günaha kararlı eylemler vazgeçilmez değiller mi ?
talep istek ve niyet
dost olamaz mı amel ile ?
gökyüzü sofrasına konuk etsek birgün -Dua- ile
en iyi yanıtı o verecektir suallere
tümüyle yarı uygar inatçı felsefeye
ay’gün’eş semâ ile..
sağlam bir kurgu senaryoyu aşardı yaşanmışlıkla
alıngan detaylar ;
ressam rötuşuyla sarı çiğdemler tablosuna ucuza poz satardı
naftalin ektim çeyizler bohçasına
tutar mı
dileklerle
iyi niyet taşları döşerken sevda yollarına
dua-dan kalan kırıntıları serçeler pervazına düşürdüm
gözlerimden müezzin indi şerefeyle
ezanlar susmuştu öğle paydosu alınganlığına
kırıldı felsefe taşları...
..
5.0
100% (11)