..


geçmezdi nostalji yarası
gücü kayıp tahayyüle
hafızama ağır hava yükleminde sanrılar
zayıf notlu dimağa boca ediliyor iri yalnızlıklar atlası
okyanusun rengi taşmış sevdamın tarihine
evvel zaman rüyasını göçükler tutuyor geceyle
her yanı harabe
nerede melek kanatlı gelincikler toplayan kız çocuğu

taze mezarlarla süslü kadim bir zamana asılıydı tasvir
ki aşk-ı efsane

masumiyete nüfuz etmişti benliğim
dilimden kaçak
gözleri belleğime kazınan nafileye bühtan edenlerim
kısaydı memnu sevda ömrü gibi saçları
sırlara yürüdü tanrının şeffaf ayakları

alıntım ölü pazarında cıngıl
ivedi satışlar mutsuz romanlar gerçeğiyle öpüşüyor
rüyaların senli yanı ikinci bahar harbinin aklı evvel öykülerine sızıyor
hayretimin boncuksu terleri iniyor hakikâtler kuyusuna
bitmiyor netameli düşlerin gecemi işgali

sevmek sancısı tekinsiz karakalem gölgesi
zihnimi okuyor sanki aynalar sırı
sökemiyorum alaca’karanlığını
ve üzünçün sakal nahiyesine kır çiçekleri ekiyor tevellüt

diyor ki ecel feri gecemin tenine mistik bir bahar daha değse
döner mi ki efsuni gözleri
yeşile

yarattığım melankoli itirafın ç’öl gizinde
illegal beklentiyle sevi çılgını bir genç kız
kaçıyor tan’yerime
say ki !
eziyete yolcu bilmece de
hayatın zarları istemesen de ’’ne gele’’

felek-ül zaman sen söyle
bu revayı hak mı
umarsız yanan yüreğime...




..