.
İnler mi hiç İslam diyarı yasla,
Allah’ın indinde kullar kul olsa…
Sürünür mü hayır, şerre kıyasla,
Duaya açılan eller el olsa…
.
Takılır maskeler maksada göre,
Yalan-dolan gırla göz göre göre…
Varırdık mutlaka makul bir yere,
Çağlardır tutulan, yollar yol olsa...
.
İhtiras karışır ilâhi sese,
Hurafe üretir mektep-medrese…
Uğrardı mutluluk bizim adrese,
Israrla çağıran diller dil olsa…
.
Kimin umurunda Hakkın rızası,
En temel mesele mal-mülk nizası…
Kaçardı baharla kışın ezası,
Gönül bağındaki güller gül olsa…
.
Hoşgörü kısıtlı, sevgiler sahte,
Yergiler kasıtlı, övgüler sahte…
Dil konuşur sahte, yüz güler sahte,
Böyle mi olurdu hâller hâl olsa…
.
İnsan sevgi eker, sevgi biçerdi,
Dostluk ırmağından sevgi içerdi…
Kin, nefret, husumet gelir geçerdi,
Gözlerden dökülen seller sel olsa…
.
Alınan nefesin tadı olurdu,
Kalplerde muhabbet odu olurdu,
Hayatın tatlı bir adı olurdu,
Bir ömür harcanan yıllar yıl olsa…
.
Veli BOSTANCI (Ankara, 2010)