Naftalin kokulu zamanlardan geliyorum
Bozulmuş yüreklerden ihanet çemberinden
Tevkif edilmiş dillerin zindanından
Şayet kollarıma dökülmeseydi çelik bileklik
Anadilimle ne severdim seni
Ne severdim beline süzülen kızıl tellerini
Geceyi, mehtabı, süt beyaz ellerini
Seni severdim anamın lorisiyle
Şafağın sökmesiyle yıldızların gelmesiyle
Dört kitabın cümlesiyle
Mevlana’nın kisvesiyle
Sayıp severdim dönüp severdim

Bal köpüren gözlerin pususundan kurtulup geliyorum
Ay cemalinin serinliğinde buluyorum kendimi
Dilim dişim kan
Gözüm gönlüm talan
Fay hatları kırılmış bu aşktan
Hikayeme konulmamış olsa da nokta
Zarfım allanıp pullanmış
Ve kesilmiş biletim dar-ı bekaya çoktan

Cümle savaşları gömüp saksılara
Ölümü kıskandırmaya geliyorum
Bırakın mevsimler çürüsün yüzümde
Gönlüme el olsun kaynayan ruhum
Yamacında kaç cenneti yitirdiğimi bilirsin
Kaç kez suni bir aleme açtığımı gözlerimi
Bendeki seni terkedince şuurum
Ey dilimde büyüyen taze sözcüğüm
Ey ülke ülke uğruna sürüldüğüm
Kıvamlı kalsa da rengi dünyanın
Hırçın dalgaların dinişine
Kuşların susuşuna alışamıyorum…