// Islak med-cezirlerde ne zaman ıslansa kördüğüm şiirlerim
Sustum düşlerimin kırgın ebruliklerine //

Gökkubbenin kandilleri yanarken birer birer
Sancılanır sensizliğe g/ebe geceler
Vuslatsız ırmaklar geçer gider
Gözlerimden

Mor rüzgârların salladığı
Hüzün dallarının arasından
Yaprakların hıçkırık sesleri
Makamı belli olmayan içli bir mevsimde
İnletir zincirlerimi

Kimsesiz harflerim hasretin girdabına kapılmış
Ordan oraya savrulurken
Hayallerim kor renkli sağanaklarımda boğulur

Yorgun avuçlarımdan zamanı içen
Sarhoş anılar gezinir
Geçmişin ıssız tünelinde
Vurulur iklimsiz umutlarım

Yırtarken mesafelerimi
Bak tükendi bitkin gökyüzüm
Sen ol artık sen ol
Tebessümlerimin kıyısında yüzen nilüferlerimde
Sen ol...

Sarıl
Oynaşan buz mavisi hecelerime
Yakamozlarda yıka kalbimi
Teslim ol
Çılgınca denizlerimi öpen masal rengi dalgalarıma

Suskun nehirlerimin
Durulmuş deltasında
Dilsiz yaralarımı sar
Yüreğimin meçhullerindeki kördüğüm ipleri çöz
Bağlan
Aşkımızla sonsuza kadar
Hep orada kal

//Şimdi bir fısıltı sardım sesi kısılmış yangınlarımın kıvılcımlarına
Seherlerin ıslak nağmeli türkülerine sardım seni hep orda kal //

NİLÜFER SARP________