Sevgili Peygamberimiz, zamanı iyi kullanırdı,
En kıymetli hazinenin zaman olduğunu bilirdi,
O, zamanı iyi kullanmak için gayret ederdi,
Kendine verilen zamanı en iyi değerlendirirdi.
O, kendi çalışıp başkasına asla yük olmazdı,
Onun evinden hayır ve bereket hiç solmazdı.
Miskinlerin oturanlarını çalışmaya sevk ederdi,
Onların helal kazanç, yemelerini tavsiye ederdi.
Oturup tembellik yapanları daima uyarırdı,
En iyi kazancın alın teri olduğuna inanırdı.
Çalışmaya Rabbim Kur’an’da büyük önem verir.
Bu konuda kutsal kitabımızda şöyle buyrulur:
“Bilsin ki insan için çalışmasından başka bir şey yoktur.”
Çalıştığını yiyenin bedeni ve gönlü toktur.
Helâl kazancın kursaktan geçmesini isterdi,
Rızkını temin etmek için çile, emek verirdi.
O, işlerini planlı ve programlı yapardı,
Boş zaman, onun hanesinden kopardı.
Zamanın kıymetini insanlara tebliğ ederdi,
Bu nimetin kıymetinin bilinmesini isterdi.
Onun insanlarla ilişkileri, düzenli olmuştur,
Onların hak ve adalette önderi olmuştur.
O, her konuda, bütün israflardan kaçınmıştır,
Bu konuda insanlığı durmadan uyarmıştır:
“İnsanların çoğu iki nimetin değerini bilmemişlerdir,
Bunlardan biri sağlık, diğeri ise boş zamandır.”
O, yaşamını adım adım çizgilerler ayırmıştır,
Bu ayrılan çizgilerle zamanını iyi kullanmıştır.
Adamın birinin peygamberimize borcu vardı,
Adam borcunu ödemek için randevu ayarladı,
Peygamberimiz buluşma yerine zamanında vardı,
Oysa adam tembellik yapıp onunla buluşamamıştı.
Uzunca bir boşluktan sonra adam çıka geldi,
Hz. Peygamber: “Verilen söze itaat gerekir” dedi.
Bizler de onu örnek alıp zamanı iyi kullanmalıyız,
Bunun da bir ibadet olduğunu iyice anlamalıyız.
O, buyurdu ki; “İki günü eşit olan aldanmıştır”,
Bu ilkeyi umursamayan yaşamında yanmıştır.
Çalış, çabala; Allah sana da helâl kazanç verecektir,
Yaptığın bütün çalışmalar, sana eksiksiz dönecektir.
08.06.2010
Akdağmadeni