Hz Muhammed, merhamet yüklüydü,
O, sevgi ve şefkatiyle âlemlerin gülüydü.
O, çevresindekilere merhametle yaklaşırdı,
Yoksullara, fakirlere merhametle yaklaşırdı,
Kadınlara, çocuklara merhametle yaklaşırdı,
Gençlere, yaşlılara merhametle yaklaşırdı…
Güzel davranışları ümmetine tavsiye ederdi,
Ümmetine Kur’an, Sünnetten ayrılmayın derdi.
Yüce Kur’an bu konuda şöyle buyurur:
“Andolsun ki size öyle bir peygamber gelmiştir ki,
Sizin sıkıntıya uğramanız, ona çok ağır gelir,
O size çok düşkündür,
Müminlere karşı merhametli ve şefkatlidir.”
Bu ayet, onun ne kadar merhametli olduğuna delildir.
O, yetimleri ve öksüzleri her zaman gözetirdi,
Onların merhamete muhtaç olduklarını bilirdi,
Tüm insanlara kendisi gibi davranmasını önerirdi,
İslam’ın emir yasaklarını apaçık tebliğle verirdi.
İnsanlığın kurtulması için bütün bunlar gerekli idi,
Cennete koşmak için bütün bunlar gerekli idi.
Hz. Muhammed, çocukları çok severdi,
Onlara; bitmez tükenmez sevgisini verdi.
Onlara sevgi, şefkat ve merhametle yaklaşırdı,
Çocuklarla ilgilenir, zaman zaman şakalaşırdı.
Çarşıda, çocukları görse onlara koşardı,
Onlara ikramda bulunur, başlarını okşardı.
O, torunlarını sevip okşamıştır her zaman,
Bunu gören bir bedevinin dikkatini çekmiştir olup biten,
Bedevi demiş ki; on tane çocuğum vardır benim,
Onların hiçbirini öpüp okşamış insan değilim.
Bunun üzerine yüce Peygamber buyurmuştur ki,
“Merhamet etmeye merhamet olunmaz.”
Kalpler sevgisiz ve merhametsiz dolunmaz.
Hz. Zeydi’n oğlu Usame buyurmuştur ki,
“Resülûllah, bir dizinin üzerine beni oturtur,
Diğerinde ise torunu Hz. Hasan’ı oturtur,
Ve sonra ikimizi de bağrına alır basar:
“Ya Rabbi bunlara merhamet et;
Çünkü ben bunlara merhametliyim.”
Bir savaşta çocuk gördü mü bağrına basardı,
Çocuklara kötü davrananlara suratını asardı.
O, çocuklar arasında hiç ayırım yapmazdı,
Onun sevgisi çocuklardan asla kopmazdı.
Savaşın birinde;
Düşman çocuklarının öldükleri haber verilince;
Düşmanların çocukları bile olsalar,
Çocuklar sizden iyidirler,
Sakın çocukları öldürmeyin” buyurmuştur.
O, çocuklara şefkatli, merhametli davrandığı gibi,
Hayvanlar da şefkatli ve merhametli davranırdı.
“Hayvanlara fazla yük yüklemeyin
Ve yemsiz, susuz bırakmayınız” derdi.
Hayvanların dövülüp, işkence edilmesini yasaklardı,
Onların boş yere dolaştırılıp, boğuşturulmasını yasaklardı.
Hayvanların yem ve suyunun zamanında verilmesini isterdi,
Onlara bir insan gibi merhamet edilmesini tavsiye ederdi.
Bir hadisi şerifinde buyurmuştur ki:
“Merhamet edenlere Allah da merhamet eder,
Siz, yeryüzündekilere merhamet ediniz ki,
Göktekiler de sizler merhamet etsin.”
Merhamet, bizim daima şiarımız olmalıdır.
Kalplerimiz, sevgi ve şefkatle dolmalıdır.
02.06.2010
Akdağmadeni