4
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
724
Okunma
Sana, içime yansıyana dairdi anlatacaklarım
Eylül olmasaydı önü.
Solan gün ışığı
Sararan yaprak
Ve yüzümdeki derin çatlaklar
Sana ya da sona dairdi anlatacaklarım.
Kaç bahar pişirdim
Kavurucu sıcağında temmuzların
Şimdi yapayalnızım biliyorum,
Çağın bilgelerine inat, cümle hainliklerin ortasında
Eylül diyorum
Kırık dallar
Göçen kuşlar
Avuçlarımda tohumları binlerce yılın
Sana ya da sona dairdi toprağa salacaklarım.
Yitiyoruz, gidersen yitersin demiştim
Tuba ağacı ancak cennetle özdeştir,
Sen kaynağında boy vermezsen yitersin demiştim
Bir cümlede başlar her şey
Sen ilk sözü söyle, ben tamamlarım.
Kirpiklerine tünediğim zamanları an
Kalbimdeki misafirliğine hürmetle
Öylesine yorgunum ki ağır hatıralar
Eylül diyorum
Kapandı erkenden kapılar
Nadasa kaldı tarlalar.
Sana ya da hasada dairdi yazacaklarım.
İşledim
Sevincin gururunu da yasın hantal gövdesini de
Aklımı mevsimlerle bozdum
En çok eylülde takılı kaldı mısralar
Sana dokunan sözler söyledim
Sadece sana değil aymazlara dokunan sözler
Aşkı vefasız sayanlara da
Ahlakı ahlaksızlıkla savunanlara da
Külün göğe savrulduğu zamanı da
Rahmetin toprağa vuslatına da yazdım
Hiç tamamlanamadı
Hep yarım yamalak kaldılar
Ah, eylül aklıma gelmeseydin apansız
Darmadağın olmasıydı rüzgârda saçların.
Eylül diyorum
Seni ve sonu hatırlatan
Yıldız çiçekleri yitirdi hükmünü
Unuttum sandıkça geçmişi yanıldım
Sürgünüm onca köyden vuslatsız bahara
Eşiklerinde boğuluyorum eylüllerin
Selin içinde susuzluğum.
Bir sürü dış ses aynı şeyi haykırıyor:
Ağla, ağla haline, bak ,yapraklar solgun
Ölüm; aşka dair yeni bir başlangıçtır.
EYLÜL 2018
SİNAN YILMAZ
5.0
100% (8)