--------Pervane işte , döner de döner. Hangi kelebek aşık olmamış ki ışığına
Ve sonra döne döne yanmamış-------



I
Bu kadar büyük gözlerle yorulmuyor musun dedi, göremiyorum ki onlarla bile dedim etrafımda döndü, döndü
Fikrimde ne varsa kaynamaya başladı.
Derece bile ölçmüyor.
Hadi, kaynama noktasına daha var, bekle, otur kenara. Dinle,
Bu kalabalık yoruyor cümlelerimi
Hey siz! Evet evet, kapı aralığından bakan
Gözleriniz üstümdeyse -neden olmasın
Nedensiz mi, -peki kapıyı örtün lütfen üşüyorum.
İki dudak payı daha dur ne olursun
Ben ve gölgemin ayak sesleri
Bir kaç adımda bir düşüyoruz yalnızlığa
-sakarız dimi, evet düş kırıklığı var bizde doğuştan.


II

Üzerimize düşeni yaptık, oturduk bekliyoruz
Beklemek kabuğunu kaldırmak gibi yaranın.
Yavaş, kanatma.
Çekirdek bile çitledik yalnızlığın sesini örtmek için . En kalın battaniyeleri serdik -bastırın üzerine kanama durmuyor.
Kamyonlar daha çok kornaya basın, kediler bu gece daha çok bağırın olur mu
Uykusuzluğumuza sebep lazım
Yalan mı diyelim. Olmaz. Doğru mu
Onu da kimse anlamaz.
Hadi camlara vurmadan kargalar
Biz vuralım kendimizi.



III
Duvarlar ıslak
Sokak ıslak
Yüzüm, gözüm, önüm , arkam sobe
Yağmurla oynanmaz ki
Yağmur sevilir, bide şirinlik yapılırdı eskiden yağmur altında
Ama çok eskiden. Ben Yaşlıyken anlatırdım hep çocuklara
Ben Yaşlıyken konuşabiliyordu ellerim bile
Şimdi ıslak çok ıslak. Çöpçüler bile almıyor, valla bak.
İsraf diyorlar. Sen ve ellerin büyük israf.
Günahdediler bide, tövbe dedim.
Kaçalım , dedi öbürü,tanrı affetmez ıslakları.