1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
562
Okunma
ömür dersin
çile gelsin
var ederek telaşları
masumca tutulur da
rüyalara ilişir
toy gençliğin ilk aşkları
his sıkışır
büyür hiddetle
her kaybın zor anları
takvimlere yetişemezsin
söner mumlar
olgunluğun ilk akları
yük artar omzunda
sırtlanarak götürmek
o koca kara kışları
ceketine siner kokusu
parmakların sararır
damarlara karışması
bir insan bilirsin
en zor anlarda
temkinle anmak adını
sonra şehirlere karışarak
eğilir o ihtiyar ağaç
yerlere düşer yaprakları
işte alacağın her soluk
evham eder aniden
muhtemel tüm sonları
hani nerede yeryüzünün baharları
hani verilen sözler sonsuza
volta atarken kaldırımları
gölgem önüme düşer
ruhum onu takiben
arar şu ince mânâları
zor bir zaman yolcusu
kâinatı taşır yüreğinde
ümitleri yitirmeden
dehşetli hükümdür ateşi
kendiyle harlar kendini
o yâr da sallar mendili
öksüz hissiyatın buzul evleri
5.0
100% (1)