1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
593
Okunma
eski günlerden bir katre
hoş sâdâlardan bir hikmet
ellerimi aşındıran o sulardan
yüreğime kazınan..
hangi zifîrin tanımı buldukların
her muhali çağıran o şey’i acîb
kisvesinde yansıyan gölge
yüzünün önüne
dönmeden ardını
bir iştiyak ile açarak nur kapısını
arşa değerken sesi
imanın muntazam tılsımı
ruhu tüketir nefesi
san;
düşerken en yüksek zirvelerden
uzanan o mübarek el
devası kutlu habîbin
yaz;
ruy-i cemaliyle
sığışık titreyen perdeler
kucağına düşüverir
ol melamet hırkası
oku;
cevv setr ederken tutkunu
dirhemi lâ yebgıyan
sırrında teneffüs ile
duyunca titrediğin ân..
5.0
100% (2)