ey alemlerin rabbi!
ne güzellikler yaratırsın bir anda
göz gördüğüne doymaz
gönül hissettiğine
salavat getirir de bu ihtişama şeytan!
kaç alem şahitlik etmeden
ağarır mı tan?

anılar da öylesine canlanır yüreğimde
bir yaz günü duyurur nefesini sımsıcak
o vakit terennüm eder gönlüm köşe bucak
ruhumun derinliklerinden yükselen musiki
bu kaçıncı fasla işaret eyler kim bilir
akşam suları gönlümde çalan lir

bir sofrayı şahane ümidi kaplar da içimi
mesafe kısalır birden, ancak bir su içimi
vurmamla birlikte yokuşa hafifledim kuş misali
hangi köşesinde gösterir yüzünü bilinmez
acep bu cennet diyar yeryüzünün

derler ki huşu duyar
her gün batımı iblis
aksi ne haya bırakır ortada ne ar
tanrısal bir bereket bu neylersin
bu cümbüşün karşısında yürek neylesin?

serzenişte mi bulunur tanrıya şeytan?
ey benimle aşık atan!
aşık kemiğin yoksa farklı mı senin?
aşk olsun sana aşık olana!
sattı ya beni insan bir kaşkola

bir bacak arası çekmişim satanovskiye
attım çentik o saniye kişisel tarihime
doksanların yıldızı prosineçki hayalimde
hangi besteciden kulağımdaki nağmeler
ne prokofyev’den mülhem ne stravinsky’den

atlarım da bir midilliye dolu dizgin
ufuk çizgisi boyunca kanatlanır
uçarım o vakit midilliye
meydan okurum pegasusa
ufuk çizgisi boyunca kıpkızıl...


L.T.