usulca dokundum ince bir tül arkasında bekleyen hayallere
yağmur vardı ve şimşek çakıyordu
kalbi hızla atan ıslak bir kedinin çaresizliğini okşadım ellerimle
ve sokuldu benim kimsesizliğime ...

sonra parmak uçlarında cama hayaller çizmeyi öğrendim
buğusunda damlalar akan bir nehir...
içinde yıkanan yağmur suları

....


sonra o ses
"Historia de un Amor"

kelimelerin düğümlendiği yerden imdat çığlığı, nerdesin ?
karanlığımın ay ışığı ,yetmezliğim ,yıldız dökülmeleri göğümdeki son şarkı
...
dans edelim mi?

kaç fırtına dindirdik biz böyle ,kaç kırılgan ruha yara bantı olduk istemsizce
kıyılarından yürüdüğümüz denizlerin hain dalgalarından aldık payımızı
ve koparıldık
içi vatan bildiğimiz sevişmelerden ...




ayak ucumda beni bekleyen bir eylül hikayesi ,hep kavuşma ertesi ayrılk sancılarına
açılan kapı...

yazılmamış onlarca şiir
son mavi , kapağı açılmamış bir kitabın son paragrafında yağmuru dinliyor...

kim gider
kim kalır

kim özlenir
kimin ellerinde kalem çizer ömrün satırlarını



düş düşebildiğince...





YILDIZ