2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
802
Okunma

Izin sezonunda
uçak bilet fiyatlarınını uçaklarla birlikte uçuşa geçişini kınıyorum.
Başka zaman 150- 200 € arası olan biletler
Nedense izin sezonunda kat be kat artırıyorlar.
Bu faiş fiyatlardan dolayı
Yılda bir kere de olsa
Sevdiklerini görebilnek için
3500- 4000 km arabayla gitmek zorunda kalan insanlar. Gurbetin kahrını çektikleri yetmezmiş gibi
Bir de yollarda gümrüklerde çile çekiyorlar.
Bir çok insan trafik canavarının pençesine düşüp geri evlerine dönemiyorlar.
(özellikle bu sene sıla yolunda çok kaza oldu)
Nedeni ise
İzin sezonunlarında
uçaklarla birlikte biletleri de uçuşa geçirmesidir.:((((
En kötü karar
kararsızlıktan iyidir der bir ata sözü.
Gerçi altarnatifler kısıtlı ise elden fazla da bir şey gelmez.
Yolu gurbete düşenler
Doğup büyüdüğü yerden
Sevdiklerinden ayrı kalarak zaten büyük bir bedel ödüyorlar.
özel günler de
Uçaklarla birlikte biletleri de uçuşa geçirip
Yılda bir kere olsun
Sevdiklerine sarılabilme hayali kuranlara
Bu denli bir bedel daha ödetmeyin.
Son bir haftadır
Gözlerim internete kilitlendi
Sılaya ulaşmanın yollarını arıyor.
Parmaklarım ifrit, ifrit sayfaların saçılarını nazikçe tararken
Gece gündüz demeden
Sıla yoluna çıkan her tomofili gümrüklerden tek tek uğurluyor yüreğim.
Az biraz kelete öğütsem
Kilidi kırık kirpiklerimin arasından rüyalarıma ağıveriyor
Terki diyar eyleyen
Annem, babam, abim, amcalarım.
Tüm sevdiklerim terkisine atıp götürüyorlar
Ruhumu esir alan çocukluğumdaki cıvıl, cıvıl bayramlara.
Bir telaşla uyanıyorum
Odamın tavanına
duvarlarına hepsinin resimleri sıralanmış.
Gözlerimin buğusundan
Yanaklarım nemlenmiş.
Bedenimin her zerresini sevdiklerimin billur sesleri kaplıyor.
Beynimi tırmalayan uçak uğultuları
zihnimi çepe çevre sararken
Yarı uykulu yarı uyanık üryan bedenleri buz tutturan sığ sular misali
Sayfalara tekrar, tekrar nefessiz dalıyorum ve hasretin harından göğünen bedenim, ruhum katmer, katmer buz tutuyor.
Her dakika
mayalı hamur misali
biraz daha kabaran
Kabardıkça biraz daha bendinden taşan
faiş fiyatlar gözlerimi yakarken
Her seferinde
Kalbim yalın ayak çakır taşlı patikalarda kalmışcasına kızıl, kızıl kanıyor.
Ve gurbetin gasavetli havasından ciğerlerime bin ton nefes daha çekiyorum.
Gözlerimizi özlem ateşi kavururken.
Yad ellerin tokmağı
Sokuda döğme döver gibi
kafamıza, kafamıza son gücüyle vuruyor.
Ve
Fırsatçıların hepsi başımızda mıh yülüyor
Sahi
Bu fırsatçıların başını
neden damarımızda akan kanımız.
Bedenimizde bir tek canımız (sandığımız) dediğimiz
Devletimiz çekiyor
Neden ocağımıza incir dikip
Yüreğimize bıtırak ekiyor.
Ister istemez
Bizler mi çok aptalız
Yoksa onlar mı çok insafsız diye bir soru işareti beliriyor zihnimde
Ve avaz, avaz arşa yükseliyor
Gurbetin çetrefilli çilesini çekenlerin sessiz çığlıklar.
Hiç kimsenin ahı
kimsenin yanına kalmasın diyorum.
İçi sıra benimki de.
Kim bilir
Embiyalar Evliyası duyar belki
Volkanlar gibi yüreğimizi yakan
Bir nehir misali içimize akan sessiz çığlıkları...
Nafize