2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1191
Okunma

/…Biliyorum yorgunsun Müfit ;
Mevsimi gelince göçecek kuşların
Kanatsızlığı kadar da çaresiz üstelik…/
Hadi ;
İki satır konuşalım karşılıklı
Küf kokulu mahzenlerin
Derin sarhoşluklarını anlatalım birbirimize
Ya da
Çirkin şiirlere gizlenmiş
Güzel kadınların bahtsızlığını ;
sen
Yarım yamalak aşk şarkılarının ıslığını anlat bana
bense
Uçurum kenarlarının ıssızlığını…
Hadi ;
İki satır duymayalım birbirimizi ,
Körlük ve sağırlık arasındaki
tinsel bağları anlatalım gelen geçene,
Yada
Sabun kaçtığında düşlerine
Neden ağlanamadığını
ve nihayetinde ;
bunca yalnızlığın içinde dahi
neden şiirlerin sürekli p/içlere gebe kaldığını…
ne manasız seramonidir bu Müfit !
ne manasız bir veda ;
gidecekse
-ki gidecek-
Nedendir bunca çaba ;
Anlat hadi
Onca pişmanlığın üstüne
Nedendir bu sebepsiz koşuşturmaca….
Görüyorum, yorgunsun ;
Kenar mahalle çocuklarının
Bayram sabahlarındaki
Yılgın gülümsemeleri var yüzünde ,
Üstünde
Kanatları kesilmiş meleklerin
Şeytansı yalnızlığı…
/…Biliyorum Müfit , göğ(s)ünde asılı duruyor göç mevsimlerinin habis zamansızlığı…/
İkibinondokuzun Temmuz’u
İstanbul...
5.0
100% (9)