Asur’dan Hitit’ten Sümer’den beri
Anadolu dolu dolu ziraat
Emeksiz yemek yok hep alın teri
Coğrafyamın sağı solu ziraat

Bahar olur yağmur ile tanışır
Uyuyan tabiat cana dönüşür
Ekersen dikersen öyle konuşur
Şu suskun toprağın dili ziraat

Ol deyince olur Tanrı buyurur
Daneyi samandan çeker ayırır
Yoksulu giydirir acı doyurur
Her meslekten daha ulu ziraat

insanlar var güzel düşler düşleyen
Besmeleyle işe erken başlayan
Bir tarım var iyi kötü işleyen
Memleketin eli kolu ziraat

Bunca yıl sanayi sanayi dendi
Aç kalan ordular sor kimi yendi
Beton ile çelik yenmez efendi
Refaha ermenin yolu ziraat

Bu devlet çalışmış az yapmamış az
Urfa da toprağı kavururdu yaz
Şimdi pamuk olmuş her yer bembeyaz
Harran da yayılmış sulu ziraat

Kara deniz şimal vardık dayandık
Maviyle dinlendik yeşile kandık
Bir taraf çay ise bir taraf fındık
Anzer yaylasının balı ziraat

Bozulmamış güzel kalmış dokusu
Gelendost Eğirdir kardeş ikisi
Dağları kaplamış elma kokusu
Isparta ilinin gülü ziraat

Dağlarımız geçit vermez zorludur
Zirveleri bütün sene karlıdır
Esasen vatanı Uluborlu dur
Kirazın beyazı alı ziraat

Toroslarda köyler vardır dert yığan
Oralarda borçlu doğar her doğan
Dört keçi dört oğlak bahçede soğan
Fakirin parası pulu ziraat

Karaman’da yunus olmuş tevazu
Bıraksan geçinir kurt ile kuzu
Daha anlatırım bu derin mevzu
Memleketin doğal hali ziraat
Z İ Y A A C A R
31.07.2019/KONYA