1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
847
Okunma
Onu ben dahi görmedim.
Yüzündeki ifadeleri bilmem.
Nefes alışını hiç duymadım.
Hiç görmedim ağlayışını
Kahkahasını
Ve de sevgisini.
Sesini duyarım ama,
Yürürken tek başına,
Hikâyeler anlatır kendine
Kendi kendine.
“Kralın soyu bozuk.” der
“Bu devirde şöhreti olmayana yazık
Manavın patatesi büyük, fiyatı kazık.
Gökten elma bile düşmez masala
Masal bile kaçak ve yazarı bir kaçık,
Her şey alabildiğine açık.
Menfaat meşru, insan bununla meşgul
Zaman ayırılacak küçük şeyler yok
Her şey büyük ve çok;
Ağlayan çok, gülen çok, zengin çok, fakir çok, bakan çok, bilen çok
Yalan da çok, susan da çok.
Her şey büyük ve çürük;
Kelimeler çürük, gülücükler çürük, hikâyeler çürük
Ölüler de çürük, yaşayanlar da çürük.
Sonu her şeyin, her şey büyük
Hiçbir şey kadar.
Bir başına olmak iyi,
Bir başına olan bilir
Bir başına olmak iyi.”
Ben bile görmedim tek başına
Yürürken
Konuşurken
Susarken onu.
İki kişi o
Aynı anda hem de,
İki kişiyim ben
Aynı anda hem de,
Dinlerim onu ve anlarım onu
Ama hiç görmedim.
Belki bir gün küçük ve az bir şey bulur onu
Hem dinler onu, hem anlar onu.
Belki bir gün küçük ve az bir şey hem bilir, hem görür onu.
SCKaradeniz [Mr. Lonely]
5.0
100% (2)