1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1893
Okunma
“Ne çektik”, diyen kalemine bir sor
“Ne çektik?”
Kalemi kırmayı bırak
Kırman gereken kalemindeki zincirin,
Anlatılan masalları şair dinledi
Eyvah ki ne eyvah
Şair dinledikçe kalem inledi,
Ayıpladılar şairi
Özünden yazınca
“Hata var bende, boşuna yazmışım”
Şairin mezarıdır şiir
“Ben hazır mezara yatmışım.”
Takılma, kalemin bağlı kış olur,
Yazdığın şiirler üç kuruş olur,
Zincirli çizgiler onların olsun,
Yoldakine üstat bir duruş olur.
Kalemini özgür kıl gönlün kalem tutarken,
Nasıl susarsın onlar gönlünü yer, yutarken!
Ruhumdan esenleri yazdım
Kendime göre sizin için,
Kendim için mezar kazdım,
Naiflik üslubunda
Hoyratlık anlamında
Narinlik adında var,
Çarşaf gibi sayfalarda
Kırışık özgünlüğünüz gülünç,
Kağıdı düzgün kalemi kırık satırlar,
Bırak kendini şairim
Bırak kalemin yazsın
Tarih olacak bizimle bu gereksiz uyum
Bırak hak eden hak ettiğini alsın.
Yazarım, satırım zar; dübeş olur,
Okuyan, şiire özgür eş olur,
Çift altı atmadım, dilsizin olsun,
Heceyle hecesiz öz kardeş olur.
Kurduğunuz kuraldan geriye yeller eser,
Yazıyor bak şiirim: “Şair özgür birader!”
5.0
100% (3)