Çıkarıp ellerini omuzlarıma as
bileklerin
salonda dursun
Mevsimi değil henüz

Senin yeryüzünü severken
gökyüzünden ayetler indi
sırayla
okudum.

Çürüyen ve yalpalayan şu saçma uygarlığın bilgeliğini
temel kuyularına attım
çelik/beton/ yeterli miktarda su ve gözlerim

Cehennemim için büyük yatırımlar yaptım
misal oy verirken
yada siyasi cuma namazlarına katılmazken
İsyanlarımı sıraya dizdim
ta ki
Ayetler inene değin
o sıra
kıyısında nehirlerin su içmeye iniyordu ellerin.


Biliyorum bir tür sayıklamanın ortasındayım
kendi başıma.

Tanrının sınırlarına
ortak olmamak için
kendime ilhamlar ürettim.
Gidebilirdim, kalabilirdim, susabilir ve küsebilirdim
hepsini seçtim, seçtik

Bazen bir monoloğun ortasında
sesimden şüphe ediyorum
Halsiz
Hadsiz
Ve hatırsız kalıyorum şüpheyle
Çünkü gülüşünün ömrü büyüyor içimde.

Ayetler
hayretler
ve hayaletler
Boncuk tabancam sonuna kadar dolu beybi.
Apaçık kadere mağlup olacağım
üstelik
kazası yok bu işin biliyorum.

Çünkü ellerinin ve ellerimin simetrisine inandım.
bir şeyleri uzunca
uykulu
ve
yahut
uykusuz sevmek umrumda değil.

Haklı ve haksız aramıyorum
ben senin yeryüzünü sevdim
sonra
toprak güzelleşti
alabildiğine kekik tarlası

O sıra gökyüzünde senli ayetler iniyordu
Ve kıyısında nehirlerin
sebepsiz
çocuklar nasiplendi sütünden
Beni öpüp sonra doğurmana gerek yok
bizi öpüp sevmenede
zaten koşullu bir önerme oluyor bu.

Öne sürdüğüm
bir çift el
on parmak
ayakları saymazsak
Hah üç beş şiir
Biraz kahkaha
Bildiğin gibi işte herkesin verebileceği şeyler.

Ne kadar komik bir adamım
kırılan
her yerime yine sen sürüp ıslık çalarak gideceğim işe.

Kaldığın kadar değil
istedigin kadar olsun
tereddütsüz bir final sahnesi yazılacak bize eminim
hep aklımın bir köşesinde.
Güz el ne güzel olmuşsun.


" Dıtttttt dırı dıt dırı dırı dıttttttttt" 20 th century-fox
( Buraya ürün yerleştirme aldım kusura bakma
Arada kafamı dağıtmalı
Ve dağılmalıyım matmazel. )

Ben senin yeryüzünü sevdim
sonra göğe baktım
ilk bab
Senin ellerinin dili var ve parmakların
kızıl denizini ikiye bölüyor aklımın.