12
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1179
Okunma

Buyurgan bir iklimin otağı kurduğu bahçe idi
Sessizlik.
Sema’nın dokusunda rüküş bir sancı
İçre dönük yüzüne elemin savrulmuş bir inilti
Göğün mavisi kadar gerçekti
Tümden gelen hezeyan
Ve tek nefeste içti şiirini genç adam.
Aşkın yalın rüzgârına serildi ölüm
Tüten geceye rahmet okuyan bir yenilgi adeta
Savruk saçlarında matemin
Telaffuzu kayıp bir fısıltı:
Ne yayvan ne de sahici
İri çiy damlalarına düşen yaşını esirgeyen Allah
Vurucu bir sarsıntı ile
Teyakkuza büründü ansızın.
Okunuşu olmayan gizemli bir satırdı itham
Meymenetsiz gölgelere de savrulan figan
Bir çatısında aklın
Bir de kanamalı yüreğin cilasını parlatan
İsyandı şaha kalkan.
Geceye inat ışıldayan gözlerimde
Tüten sihri içtim yeniden
Seyrelen her gölgeyi hayra yordu
Elası gözlerinde yanan bir şehir
Gamzesi kayıp gülüşlerin de her hecesi idi
Solgun göğün alıp veremediği ne ise karanlıkla.
Ilıman bir görüntü aşkı hicveden
Bekası sırla dolu yeni gün
Saklı tutmuşken kefen bezini
Somurttu melekler
Ne de olsa erkendi her göç için
Tıpkı şairin dem vurduğu her ölümün de erken olduğu
Nakkaşın tırnaklarına takılan üç beş imge.
Kat izi acıların soluk kumaşı
Oysaki çıplaktı her dokunuş
Sudan sebeplerle gizeme yeltenen bir nakkaş
Hacmi kayıp kıtaların sulu gözlü feri
Darmaduman edip de yenilgiye doymayan benliği
Çekti limana
Azığa aldığı düşleri giyinirken Tanrı
Soytarı bir sitem düştü dudaklarından bilinmezin.
İnsandı yoldan çıkan
İman gücüne biat her duanın da kabul gördüğü evren
Son hızla tükendi metanet
Sıdkı sıyrılmış bir buyruğa daha dudak büktü fani
Sırasız gidişlerin sıra dışı sükûneti
Elbette son sözü söyleyecek her daim Yaratan.
5.0
100% (13)