3
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
818
Okunma
Sonra otur bu çağa,masanın devrikliği
lehimlenmiş adın,sen şiir çağı.
gece kadar göğsüm ağır
hafif bir yabancılaşmayla
dağınıklığım korkuma engebe.
gidişini saran bu hücre gibi beyhudeliğim
mahveden bir yıkımı senden ödünç alıyor.
Sen şiir çağı,annelerin ördüğü nöbet
gibi severek dağınıklaşıyor düşlemek,
hoş bir hevesten kırgınlaşan gözlerimdesin
öylece durağan adam saklanmakta korkularından
yinede dokunan ve dökülen bir şeye benziyorsun
benim için ayrılmış imkansızlıkların
ellerimi dizlerime vurduran bir haber alıyor
sonra bütün köprülerini tarumar ediyorum
kederli ellerimi kırılmış saçlarımda gezdirirken
sana giden yollar benim ellerimle alındılar diyorum,
ve avutmak çareyi de zorlaştırıyor imkana
bu adam kitapların içerisinden zehri alırken
dağlı düşüncelerini şiir kızına yadsıyamıyor
hayret,ölüme öykünmekte olan varlığını
ilk defa yaşatmak için zorlaştırmıyor.
5.0
100% (6)