Feleğin nasırlanmış ayaklarına merhem sürer
yönünü kaybetmiş fîganların
Ademin anne rahmine umut düşürür
iyilik doğar belkilerle
hafızların gırtlağında düğümlenen hıçkırıkları
rahmetle çözer sözlerin
Levhi mahfûzun sırrını yerle yeksan eyler yüreğin
Gördüm
Bir ben gördüm


Bir bebeğin masumluğudur
göğsünde uçuşan rayiha
Sütün dağı,taşı,kuzuyu emzirir
Göz kapaklarını uykudan yetim bırakan
dudağındaki yakarışlarla
An be an yedi kat semayı titretir nefesin
Hava,su ve toprak cem eder yanaklarında
Gördüm
Bir ben gördüm


Gâhı secdede gâhı niyazlarda
devr-i âlemin efkârıdır saçlarında savrulan
alnından kuşlara ahuzar içirir
lâ yüksekliğinde
Sesin
sâdân
Tozu dumana katan kırk atın peşinde
milyarlarca güneşi ufalar gözlerin
Gördüm
Bir ben gördüm


Katran karası gecelerde
kıyamın sahipsizliğine kucak açar
gamzelerinde inleyen gözyaşların
Sinende furkanın yaktığı kor yangınların kokusu
yıldızları tütsüler asr-ı saadetde
Bir âhın köze turab serpiştirir
Bir közün tüm cihanı yakar avuçlarında
Gördüm
Bir ben gördüm




Muharrem Küçük