11
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
2164
Okunma

dedim;
dudakların dudaklarımda
içinden içime dökülen kelimelerden kule
ördüm
kalbinin kalbime değdiği yerde
ver elini cümlemizi kur’alım
dedi;
saçların avuçlarımda
içinden içime dökülen Munzur
g’ördüm
suların sulara karıştığı yerde
b’ak bana yatağımızı bul’alım
dedim;
asi Fırat’sın
içinde Dicle’yi bulma telaşı
yüreğim sıkılmış yumruk
içinden içime taşkın
vuslat kavgası
dedi;
Dicle’sin sen mavi
yüreğin yüreğimde akar gibi
içim dışım sen
aslı’m astarım eksik yanım
gel tamamla kendini
dedim;
Ali’nin Zülfikar’ı mı keskin bakışların
göğsündeki yas’a dokunsam
Kerbela susuzluğu
dedi;
sen dokun sadece yasıma
içimde b’ela gözlerin
Hamza’nın korkusuzluğu
dedim;
kırklar ceminde dar´a duran alevim
aşk ile dönen
sen Pir ben Talip
kalbimden kopan niyazım hasret
kabul et
dedi;
al’evim sensin
yeniden doğ küllerimden
turnalar semahından kalbime
cem et
dedim;
gönül dergahında bekleyen
‘hâdimül-fukârayım’
al can`ımı can´ına
Gulbangımı yüreğine!
dedi;
’Gerçeğin Hû demine...’
sude nur haylazca & Elbruz
5.0
100% (27)