12
Yorum
35
Beğeni
0,0
Puan
1013
Okunma
inip çıktığım tepelerde duyarım
bir karınca sürüsü ayak seslerini
ürkek uçuşlu kelebeklerin kanat çırpışlarını
ardında çekirgelerin
vişne dalında görürüm sümüklü böcek izini
çocuğum
yaşamı sallanırım elma ağacında
inler sesimle rüzgâr uğultusu
bir yıldız takarım, taşların sert yüzüne
bir erik düşer yarılır
sevgilim taşır beni, onunla hafiflerim
onun elleri de çürük söğüt oyuğunda
soluk alışlarını duyar minicik böceklerin
bırakır yüreğini ayak altına
kirazdan küpe takar çocuklar
değirmenden sulanır bütün bahçeler
yalnızlığıma arı balı
kralım askerim insanım oyunlarda
at koştururum özgürlüğe
az ilerde sonsuz deniz
yüzümde çiçek kokulu esinti
ellerimi görürüm çamur içinde
suyla, toprakla yaratan ellerimi
gök boyutu yalnız
bıkmadan uzatırım uzatırım
çeşmede bekler beni rol gereği sevgilim
bal rengi gözlerinde yıldız titreşimleri
o karılmamış susuz toprak
ben yağmur yağdıran gri bulut..
07. 08. 1991 / Nazik Gülünay