Bak yıl İki Bin On Dokuz
Hâlâ görünürde yokuz
Dilinde hep aynı sakız (!?)
Kapanmıyor bu yaralar?!

Gideli On Beş yıl oldu
Sarardı gül benzim soldu
Ömrümün günleri doldu
El gelir hâl hatır sorar?!

Dertler bende katar katar
Biri alır biri satar
Yaptığın içime batar
Böyle mi yapar evlatlar?!

Nasıl bana bağırırsın
Cıyak cıyak çığırırsın
Kafayı mı sıyırırsın
Aklın yok mu bir el kadar?!

At elinden telefonu
Gel yüzüme anlat onu
Dediğini duyuyon mu
Aptal mısın sen bu kadar?!


Deşme benim derdim deşme
İki gözüm iki çeşme
Çizmenin boyunu aşma
Vicdansız olma bu kadar?!

Dünyaya Mars’tan mı geldin
Benim ile nedir derdin
Ben mi sen mi çok severdin
Nerede o hatıralar?

Sen benden olmamış gibi
Genimden almamış gibi
Dere/boyu (?) kamış gibi
Büyüdün mü güne kadar?!

Eleyip öğüten benim
Besleyip büyüten benim
Beleyip yürüten benim
Böyle miydin düne kadar?!

İnadının üstüne yok
Geldi yine saplandı ok
Sen bir şoksun ben iki şok
İşte yaptığın bu kadar!


Bana bir tas su mu verdin
Gece uykusu mu verdin
Ben mi sen mi çok severdin
Nerede o hatıralalar?!

Emziğini tutan benim
Dizimde uyutan benim
El tutup yürüten benim
Kolay mı işler bu kadar?!

Al eline ahvalini
Seyret dünyanın halini
Alma ata vebalini
Ahım yeri göğü tutar!

Küçük isen küçüklük bil
Suçlu isen suçluluk bil
Anne oldun çocukluk bil
Aklı ermez mi çocuklar?!

*

Bakıp bakıp kederime
Dalar giderim derine
Ne diyeyim kaderime
Dökülen sütü kim toplar?!

Biri doğru biri yanlış
Dünyada ne işler varmış
Başına gelen anlarmış
Daha görecek günler var!

Yalanım yok dolanım yok
Eşek desen kolanım yok
Dert yüklüyüm alanım yok
Kahır çektim katır kadar?!

Bir kötüye kul mu ettin
Var ömrünü pul mu ettin
Evlendirip dul mu ettin;
Kahpe felek neler yapar?!

Dertlerimi saya saya
Serdim bohçamı ortaya
Göz yumamam her hataya
Atana (?) lâyık mı bunlar?!

Şaban Aktaş
12.01.2019 - 12.24