Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Şaban Aktaş (Homerotik)
Şaban Aktaş (Homerotik)

MONTANA GECELERİ

Yorum

MONTANA GECELERİ

1

Yorum

7

Beğeni

0,0

Puan

1200

Okunma

MONTANA GECELERİ

MONTANA GECELERİ



Yıldırımlı gece, gökten sağanak
Sen düştün aklıma, özlem sağarak
Dağların başında sen dolu gece
Tenden ateş, gözden özlem yağarak

Her düşen yıldırım toprağı besler
Ruhuna işleyip, yaprağı süsler
Yaprak göze benzer, kâlp seni düşler
Her damla yağmuru seni sanarak

Yeşil mavi çakır/diken o gözler
Turkuvaz göl, Ölüdeniz’e benzer
Aynı gözle gören kâlp kâlbi özler
Yıldırımlar düştü içim yanarak

Ateş böcekleri gece uçmasın
Hurma dallarından sular içmesin
Yansın Sönmez Ateş gelip geçmesin
Yılları üstüste küle yığarak

Hani Aktaş h/ani, o Ölü Deniz
Göz mavi gökyüzü aşk dolu deniz
Dalyan’da İz/tuzu, varsa bizden iz
Yürürdüm izinden tek tek basarak!

Şaban AKTAŞ
13.01.2019 - 01.44




AYNAYA EĞİLİM

dünyadaki tufan ne ki
bendeki kaosun zerresi bile değil
ne tayfunlar, alaboralar
ruhumda fırtınalar kopar her an
aşk ateşine saygı duy; acıma eğil!

salkımsöğüt senin saçına benzer
tuba dallarından kaçına peki;
uçtum ardından, göğü delip geldim
deliliğime bak, mızrağımla açtım
o deliği; güneşin göbeğindeki!..

sınır tanımaz cazibesi gözlerinin
sen depreme kırılarak değil,
çarpışırken seni arayan meteorlar
yutar çekim gücün karadelikleri
kendine saygı duy, aynaya eğil!

Şaban AKTAŞ
13.01.2019 - 02.51




YOLDA ŞİMDİ BEN

Bir büyük aşk ile sevdim hayatı
Suç benimse benim tüm kabahatı
Gördüm acı ile her safahatı
Deli iken veli oldum şimdi ben

Ezelden çalınmış öze mayası
İki kutupludur insan dünya
Hem sevinci vardır hemi de yası
Güler iken ağlar oldum şimdi ben

Kirli sırlarımı içe sakladım
Attım sırlarımı kiri pakladım
Nedir diye dönüp geri bakmadım
Ondan göze diken oldum şimdi ben

Merhametten doğar gördüm marazı
Meram bağlarında buldum kirazı
Derleyip topladım kalsın birazı
Pembe bir gül iken soldum şimdi ben

Kanınını emip de sömüren vardır
İçten içe deşip kemiren vardır
Aşk ile sevmenin kıdemi nârdır
Gülden küle döndüm gülüm şimdi ben

Aktaş’ım sözlerin akıl almıyor
Kâlp yanmadan külün nakil olmuyor
Kimse bu dünyaya baki kalmıyor
Öldüm de dirildim yolda şimdi ben
Şaban AKTAŞ
12.01.2019 -21.29


AYNADA İLK

Yüzüne ilk köpük çalan
Jileti eline alan
Kestirir yüzünü
Kanatır ordan burdan

Alışmamış çünkü daha
Elinde sağ, aynada sol
Hayat gerçek olsa da
Aynadaki zahiri yol

İşin, acemi, çıraklık
Bir ustalık dönemi var
Öğrenilen şeylerin
Yaşam boyu önemi var

Her iş baştan yapa yapa
Acıdan ders kapa kapa
Aynalar tersine döndü
Geldi geçti insan ömrü

Şaban AKTAŞ
12.01.2019- 20.15


ÖLENİN BİR DERDİ Mİ VAR?!

Herkes halin anlatamaz
Her şeyi içine atar
Uyku tutmaz göz kapamaz
İçten kemiren derdi var?!

Dertler bende türlü türlü
Yedi ömrümü götürdü
Çok sevdiğimden ötürü
Yüreğimin çok derdi var!

Yürü bebek var git yürü
Dalga dalga saçın sürü
Nedir bu elimin körü
Nankörlüğün çok derdi var!

Düşünürken derin derin
Düşüne dalar giderim
Kapanır gider gözlerim
Her ölenin bin derdi var?!

Hayat oltada bir balık
Tutulur bir yeme alık
Mahşeri bir kalabalık
Oranın da bin derdi var?!

Dert çile kahır küpüyüm
Dalgalı köpük köpüğüm
Aktaş’ım dilde türküyüm
Sazımın da bin derdi var

Şaban AKTAŞ
12.01.2019 - 15.04



AVDAN KÖYÜ

O ellerin yaylasını
Özlemişim havasını
Geçip Susuz Ovası’nı
Avdan’a bir varmaz mıyım?!

Çocukluğum Avdan’daydı
Topraklı düz damlardaydı
Bal karakovanlardaydı
’Çakmak Balı’ sormaz mıyım?!

Davarın önünde tuzu
Baharında koyun kuzu
Saçakların karı buzu
Damlayıp erimez miyim?!

Kış günü iklimi sertti
Ayazı başıma dertti
İnsanı dürüsttü mertti
Derde derman olmaz mıyım?

Sapan ile kuş vururdum
Dam üstünden kar kürürdüm
Şebek topaç döndürürdüm
Şimdi ipi sarmaz mıyım?!

Üçtaş, Beştaş’la, Dokuztaş
Beynimi çalıştıran taş
Seksek oynarken arkadaş
Taşlarımı sormaz mıyım?!

Az mı gezdim dağlarında
Beş altı yaş çağlarında
Dağda sürek avlarında
Bir de keklik vurmaz mıyım?!

Çocukluğum hayâl hayâl
Keşke bitmese o masal
Hiç büyüme hep çocuk kal
Yine düşler kurmaz mıyım?!

Şaban AKTAŞ
11.01.2019 - 24.00




POLİTİK ACILAR

Ne sağından ne solundan
Dosdoğruca git yolundan
Eğrilikten kim ne bulmuş
Ayrılma sen doğruluktan!

Eğriye eğri diyorlar
Doğruya doğru diyorlar
Bir gün saçın başın yolar
Hayır gelmez eğrilikten!

Çalar çırpar şişman olur
Zaman gelir pişman olur
Dost bildiği düşman olur
Aklın yolu doğruluktan!

Haydan gelen huya gider
Eğrilik pusuya gider
Dünyayı erken terkeder
Çeker daha eğrilikten!

Aktaş kâlbinde terazi
Ayırdın çürük kirazı
Elinde kaldı birazı
Ne kaldıysa doğruluktan!

Şaban AKTAŞ
11.01.2019 - 23.09


Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Montana geceleri Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Montana geceleri şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MONTANA GECELERİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL