4
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1511
Okunma

(SANA SESLENİYORUM)
Artık korktuğun kadar yakın değilim sana
Soluklanabilirsin…
Benden yana,
Sevdasal yağmurlar,
Düşmeyecek saçlarına…
Bir kez de
Ben gideyim istedim!
Ve…
Gittim hayatından…
Bir kıh denizinde boğulmaktan beterdi
Kalabalık şehirlerin,
Ciğerlerime sunduğu,
Kirli nefesler…
Bereketli topraklar üzerinde
Nasırlı ve çatlak elleriyle
Rençberlik eden
Taşralı dedemin dağları düştü aklıma…
Ve o dağların gözlerindeki içlenişi…
Yapmacıklıkların sahte evreninden
Kurtulsun istedim benliğim…
Özlemlerin yerini
Özentililerle dol-dur-ma-mış ruhlarla buluşsun…
Yeniden yoğrulsun…
Kussun istedim bedenim
Karşılıksız bir aşkın nedametinden kurtulsun
Ve…
Bütün çirkinlikleri, kussun…
Ölümden bir an evvel, kan kussun…
Azı dişli,
Ağzı salyalı,
Kuduz bir köpek gibi kudursun!
Kudursun ki;
Tek kurşunla kalbinden vurulsun…
Oysa…
Zordur sevdalı adamı
Yeni sevdalarla eylemek…
Aşk acısına karşı ölümü yeğlemek
Kaderiymiş gibi olsa da şairin;
O ayak izlerinde sürünür aşkın…
Çaresizliğinden dem vurur,
Yitik vuslatının…
Beklemek…
Acıyarak beklemek!
Gelmeyeceğini bile bile beklemek!
Emeklemek sevdalının peşinde
Başını yaslayacağı bir anın hayaliyle avunmak,
Yârin dizinde…
Ve seslenmek…
Duymayacağını bile bile seslenmek!
Kör ve sağır sevgiliye…
Yanıtsız sorular bırakarak, ardımda
Gittim hayatından…
Umuduna diktiğim çiçekler,
Bir gün, açacaklar mutlaka…
Ve sen göreceksin, biliyorum!
Öğreneceksin, nasıl bir değer olduğunu aşkın!
Kaç olursa olsun yaşın!
Öğreneceksin…
Ha! Bir de şu;
Seninle ‘SEN’sizliğim var…
Seni tanıdığımdan beri yitirdiğim,
Bir türlü kendimi bulamadığım,
‘BEN’sizliğim…
Allahtan ki
Durup durup sana seslenebilmek;
Bu hayattaki, tek densizliğim oldu benim…
Hicran yüklü gecelerimin,
Zakkum tadı sancısını ruhumda duydum…
Hasretini hüzzam şarkılarda damıtarak,
Gönderilmemiş mektuplar yazdım sana,
Zaptı tutulmamış zamanlar evvelinden…
Dumanı olmayan alevler misali yanıyor yüreğim!
İniltisi olmayan bir yara gibi kanıyor…
Ruhumu titreten bir nağmeyle boğulmakta gözlerim…
Şimdi
Puslu bir camın ardından seyrediyorum
Senli ve hüzünkâr hayallerimi…
Ve o cama
Adını yazıyorum, kalbimdeki motifiyle…
Durup durup,
Derinleşen bir ayna olup;
Kendi içime dönüyorum yeniden
Sonra
Ruhumda seni bulup
Ben yine…
Ben yine ‘’SEN’’ oluyorum…
Sana seslenemediğim günlerim de oldu, doğru…
Kendimi ve ilhamımı kaybettiğim günler!
Bulduğumu sandığım anda yitirdim, sen gibi, ayak izlerimi!
Hani bazen, yaksam diyorum bu yapayalnız bedenimi!
Hani savursam küllerimi rüzgârlara!
Toz toz olup yüreğim,
Minik bir kuş edasıyla,
Gelip öpse saçlarından
Bilmem ki; vazgeçer miydin
Bu amansız kaçışlarından...
*
Oysa
Yaşamın döngüsünde
Kendimi ara-mı-yordum ben !
Kendimi yaratıyordum,
Bulmaya çalışarak seni…
Sense gidiyordun hep!
Yitikliğimin dehlizlerinde,
Bir başıma koyup beni,
Gidiyordun…
Hâlbuki
Biliyordum ben!
Her gidiş;
Yeni bir başlangıçtı
…Y A R A D I L I Ş I M A…
Antakya, 29 Haziran 2010
Ali ASAFOĞULLARI
5.0
100% (13)