Çırpınır mavilikten aşiyanına hasret
Bülbüle naziren mi var ayrılığa sabret
Dökülen nakaratı kavuşmalara farzet
Hicrandan gözyaşlarım dikenimden akıyor
Kederden şakıyanlar kafiyemi yakıyor


Dalgaların kıyıya vuruşuyla seslenir
Serpilir çiseleme duruşuyla demlenir
Kıbleden akıyorsa kokuşuyla şenlenir
Dikenine batıyor gönlümde aşk yarası
Güle hasret nidalar bağlıyor yas karası


Denizin şıkır şıkır parlayışına bakar
Her çalkalanmasında martı ağzıyla şakar
Sevdasıyla yıkanmış mendili yare asar
Mahzun yüreğine eş nefesine has akış
Yalan yanlış haberle hevesine bas nakış


Baharından ne gördüm yazına umut bağlim
Şecaatten usandım bağrıma narın dağlim
Nazik nefesim kesik türkülere saz çağlim
Ümitvarım yaş akan gözlere ulaşmaya
Meylederim dilime sözümle buluşmaya


Denize karışıyor yosun dolu derenin
Kasımpatı açıyor yazın sulu tepenin
Sevene ayrılmak zor salıntıda pelerin
Kader yazmışsa olur düşünme yakin yarim
Serin suya dalmışım öykünme sakin yarim


Sahte gülüşlerine sinemde ki nazenin
Yazdan kalma hanenin önünde ki danenin
Düşlüyor gelişini seyreder ki kabenin
Kalbimin saatine ayarlanmış kainat
Canımın dilberine kayıtlanmış feruzat