Kıpkırmızı yapraktan akıtır göz pınarı
Kanatılmış şakaktan akar teri damarı
Güneşe yanaktan tatlanır ince şamarı
Nusret kasidesi dillenir bülbüle hasret

Niçin şimalden inmez ilkin iner halime
Sahi dökülür de yaşları dinmez hadise
Serseri! düşüncelere de sinmez habise
Muradına nihayet gelir umuda hasret

Sorma! teninden şarkısına hasret dilinde
Nakaratların deminden aşkına derinde
Dillerde nakıs emrinden serzenişi serinde
Unutmam! bil yedi düveli bilsende hasret

Sesin dilden bitik muradın kaldı İkmale
Fikirden sözden kesik nasihat bahane
Meydancı düzden irkilip müjdesi şahane
Ne çabuk sattın hercai bende acı hasret

Münferit talanlara ramak kalmış habibi
Bülbülümden yalanlara sarıldım daimi
Dalımdan kalanlara anlattım tek halimi
Birtane ciğerim mecalsizim sana hasret

Tükendi ilkin mürekkebim de zül görmedi
Tırnaklarımla silin gelmeye söz vermedi
Divitin kan yollar bağrıma dilin değmedi
Meçhule kucak açmış aşkımı iste hasret