7
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1585
Okunma

Siyah beyaz bir ölüm gibiydi
Resimdeki zaman canavarının küflü pozu !
Yüzlerimize sıvamıştı özenle
Kanserli yapısını kendisinin zaman mefhumu.
Kan kusan ve kusturan şivesiyle
Tehdit savuruyordu olanca hiddetiyle
Pembe mazinin sıcak ikliminden günümüze…
+++
Bir elma bahçesinde çektirmişiz bu resmi
Bulunduğumuz köy,
Toros’ların tam kalbi
Ben, annem, kız kardeşim
Ve babamla ablam bir de
Sonra ki yıllar bu iki atamız bizleri
Yaşamın dikenli kucağına emanet edip de,
Göçüp gitmişlerdi herkesin gideceği o ahirete...
+++
El de üç evlat varken
Heyecanlandırmıştı bizleri
Dördüncü evlat müjdesi !
Tamamlanmıştı o resmin arkasından
Ailenin dördüncü can eksiği…
+++
Siyah beyaz yıllarımızın artı kazancı
Yeni kardeşimiz olmuştu bizlerin açıkçası
Giderayak daha da çoğalmış sayılırdı
Böylelike zaman cinayetinin görgü tanıkları !…
+++
Anlaşılan mevsim hasat arefesi
Ye diyor gibiydiler bizlere sanki,
Yıkılırken üstümüzdeki dalların meyveli halleri
Poz vermiştik bir ağacın altında hepimiz
Fotoğrafçı amcaya
Yan dönmüş bakıyordum kameraya
Ben altıncı yaşımın o masum pozlarıyla…
+++
Suratım asıktı
Demek ki duruşum çok sıkıntılı
Beden dilim sanki buruk acılıydı
Mahzun görüntümün altın da kim bilir,
Daha ne tür cefalar kundaklıydı ?...
+++
Ta o zamanlar tanışıp kendime
Arkadaş edinecektim
İleri ki yıllarda belki de,
Türlü dertler acemi yüreğime…
+++
Annem arkam da,
Dağ kadar bir sevgi yumağı !
Sessizliğe gömülmüş yüzlerimizin tüm gülen hatları
Bir şeyler dalgalandırmış olmalıydı
Süt liman yüzlerimizin gri açıklarını !…
+++
Ne sürüklemişti bizleri böylesi bir poza
Muhteşem anımızın bu yegane belgesin de ?
Tıkış tıkışmış galiba,
Puslu yıllarımızın dert bohçası o yıllarda
Çözülmüyordu paslı görüntümüzün sırrı
Neyin sıkmayı başardığını
En sevgi dolu olması gereken çağlar da
Bu bir avuç insan yumağının canını !...
+++
Köyden inmiş büyük kente
Saflık canına kast etmeden önce
Babamı yakıştırmış annem neyse ki kendine
Erken yaşta çeyiz sandığının içini
Doldurmuştu ruh emeğiyle
Hasret, keder, umut ve sevgi adlı
Göz nuru, el emeği çeyiz işlemeleriyle…
+++
Balıklama girmiştim sisli resmin içine
Gördüm ki babamın doğallığı bir harika !
Tıpkı düşlediğim gibiydi o aslına
Acemice poz verecek değildi ya ?
Tıpkı bizler gibi elbette
Merhum babam üç çocuktan sonra…
+++
Görülüyor ki şık giyinirmiş sağlığında
Muntazam tararmış saçlarını
Hele ayak ayak üstüne atışıyla da
Haykırıyordu bizlere kendi farklılığını;
Neden söylemeyeyim hakikat olanı
Doğrusu babam bu resimde ki canların
En karizmalısıydı !…
+++
Ablam zaman mefhumunun
Masum yürekli kurbanı !
Saçları beline değin yetişmiş
Bir elin de elma dalı
Diğer elinde
Baba sıcaklığı !
O zarif pozuyla ablam,
Sanki bir peri masalından fırlamıştı !...
+++
Küçük kız kardeşim tam orta da
Anneyle baba sevgisi arasına sıkışmış
Unutmuşuz gibi duruyordu kendisini ezik ezik
En güvenli yerdeydi o halbu ki
Hem yaşı gereği sevgisi bizden daha tazecik !
Hem de dört sevgi arasında garantiliydi üstelik…
+++
Ayrı ayrı kentleri kendilerine vatan edinmiş
Artıık hasret emekçisi kardeşleriz bizler şimdi
Birbirimizi sık sık görmemiz şans eseri
Kader hepimize çünkü,
Kendi arzu ettiği rolü bizlere zorla üstlendirmişti…
+++
Ortak yanımız o solgun resim de
Hiç birimizin yüzlerinin gülmemesiydi
Usumu ne kadar eşelediysem de şimdi
Hatırlayamıyorum bugün oradaki kaderin bize ihanetini
Zaman zehir imal eden o çatallı diliyle,
Bu şekil ifade ediyordu kendini bizlere
Biz kurbanlarının ruhunu tahrip ede ede !...
+++
Anlaşılıyordu mazi kükreyişli bu resme baktıkça
Zamanın vurdum duymaz zalimliği
Acıtan yağmurlar yağdırıyordu bizlerin üzerine
Ta o dünlerden, ta bugünlere
İki sevgili atamız eksikti siyah beyaz resim de
Kim bilir ne zaman ve nerede
Hatta ne kadar eksilecektik daha
Zaman mefhumunun o sabıkalı ellerin de !…..
+++
İ.Hakkı Gürcanok
K Ö Y C E Ğ İ Z
[
5.0
100% (13)