15
Yorum
29
Beğeni
0,0
Puan
1021
Okunma
aşk kollarına alıp sarstı beni
beyaz bulutlar flu renk aldı
evlerin arkasındaki tepe büyüdükçe büyüdü
çocukluğum yine çiğdem topladı eteğinde
çiğnedi sütlü köklerini
nasıl da Tanrı’nın önünde
eğilir gibi eğildim aşka
suretin aynıydı Kerem’in
gezdiğin gül bahçesinin gülü ben miydim
yoksa karşı penceredeki terü taze kız mıydı
üzdün
çıkmaz sokağımda çıkar yol sendin
mavi bir yol sezdim gözlerinde
bakışında eridi karlı dağlar
nasıl bir şafaktan şafağa yürüdün
içki şişesi elinde, yüreğinde sevda
bir yudumda içilir miydi aşk
içtin sevgisiz dünyayı
tükettin
sen yara bandı mıydın
kanayan yarama seni sardım
geceler ağladı, ben sustum
bir nakış işledim ak patiskaya, ipeğe
dağ güllerinin renginde, yeşil yapraklı
oturdum sonra
kalemle insanı çizdim
bazen de senin gözlerini
sigara içtiğim oldu ara sıra
aşkın görünür yüzüne bakıp
dumanını havaya üflediğim
ben acımı yalnızlığıma bıraktım
savamadım aşkı başımdan
savamadım..
13. 12. 2018 / Nazik Gülünay