8
Yorum
59
Beğeni
0,0
Puan
2358
Okunma
Artık
dört mevsim, onbir ay olan hayatın penceresinden b’akarken zaman.
Hiç toz kondurmadım
gidişin hâlâ çok taze içimde
beynime sığmayan yorgun aklım
kederine yenik düşmüş kaderle
mütemadiyyen kavga hâlinde.
Yapraklar hep en son dökülür derdin
ömrün dalından düşerken zaman
-sonbaharı sen sevdirdin bana-
unutma derdindedir derman deyip
eklerdin severken saksıda menekşeni
evlatlar en son ölür - yılma
bitmesin umutla davan.
Hiçbir şey değişmedi diyemem sen gideli
evim bir oda daha eksildi
kum rengine büründü oturma odam
saçlarım küt ve boyalı
efkarım kahveme şeker, balkonuma duman.
Gülmeyi hediye
tebessümü sadaka sayardın
sahi
okyanusu nasıl sığdırırdın gözlerine
bir damlanda cana bulanır
donardı sanki zaman.
Öyle kolay geçmiyor vakit buralarda
sen gideli her şey ters ve duhan
babam hariç herkes değişti
o hâlâ çok seviyor seni
gerisi boş
gerisi yalan.
ve ben anne
hasretimin ayarıyla
yaramaz bir çocuk gibi oynuyorum bu aralar
takıldığım bir an( ı) var
kendimi yanında sanıyor
yaşama hevesimi intihar ediyorum
nefesime düğüm
saçlarıma makas
kabuslarıma ötenazi talep ediyorum
dediğim gibi
bitmiyor hasretler bizim buralarda
bilmeni istiyorum...
seniçoközledim...
kutsanmışgidişlerden/7aralık2018
Z. Nâr