19
Yorum
82
Beğeni
0,0
Puan
2876
Okunma

Ne denilebilir ki artık bu vakitlere. Her şey yazılıp söylenmiş ve kanaat getirilmiş tek suçlu düşler...
Tekrarı yaşananırken tekrarların
sessizlik lüks bu vakitler
dışarda savaş
içerde nefs kalıntıları
kanıyoruz..
-Canımı acıtan her şeyi yazdım
kağıda
ağaca
taşa
duvara
yetmedi dağlara savurdum
gökyüzüne üfürdüm
aldığım derin nefesi
tekrar vermek için tereddütteyim-
Konuşabilseydik ağlamayacaktık
düşmeyecektik yürüyebilseydik
ağrımayacaktı kâlbimiz
adabını bilerek alsaydık oksojeni
pes etmeyecekti hücrelerimiz
bilemedik.
Bir kez olsun dinlemedik
görmedik baktıklarımızı hiç
öyle güzel harcadık ki birbirimizi
ödüller yağdırdık gökten şimşek gibi g’özlerimize
esirgedik nimetleri kendimizden bile
yetmedi zulümlerimiz.
Ne denilse boş şimdi
suyu çekildi kuyuların
o yüzden kuru vicdanlarımız
o yüzden kıtlık çekiyor kanaat yanımız
emeklerimiz beyhude
defolu insan müzesi dünyamız.
Kalp tamircilerine haber salınsın
özür dilemek antika şimdilerde, düş kurmak yasak
kırmayı meslek edinmiş diller
o yüzden çaresiz tüm çareler
ellerimizde geçmiş zaman kalıntıları
atom köşesi içimiz, şifamız infilak
sonun bekleyicisileriz bilinçsiz
zamanı öldürüyoruz
büyük bir zevk ile...