1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1574
Okunma
Sen beni ılık bir kış masallarına inandırdın.
Yak şu ateşi
Ve kopar ipini bütün düğümlerin..
Bu bir şiir değil
Kendi boşluğuma baka kaldım gittiğinde.
İçimde bir kelebek daha öldü .
Bir yığın kuş kırıldı kanadından.
Göç ettik ..
Sonra,
Uzun bir mektup tutuşturdum kalbimin eline
Yazmadığım hikayeler kadar kırık.
Ve odamda
Yatağımın kenarında
Bezgin,
Ve ortadan ikiye ayrılmış bir kağıt parçası gibi.
Dirhem dirhem uzaklara dalıp giden bir yorgunluk kaldı içimde ..
Mesela bazı geceler ağladığım zaman,
İçimden geçen onca nehir, ve zehir bir birine karışıyor.
Ve kime sorsan sor
Kaburgalarımın ağrısından ve sönmeyen bir sigara dumanından tanıyorlar beni ..
Ben elmayı ısırmadan ve suyu koymadan bardağa,
Besmele çeken,
Ve garip inançları olan bir kadınım..
Uzun elbiseler giyince,
Bedenimi tekmeleyen adamlardan korkmayı unutturduğum oluyor kendime.
Dua edince,
Ve eğilince diz boyu kibleye,
Konuşacak hiç bir şeyim olmuyor haliyle..
Susma işte !
Suskunluğum olma ..
Bir ses
Olmayan bir sesi duyuyorum.
İçime doğru akan ve hiç yorulmayan,
Bir deniz ve gök ..
Taş parçalarını kırıyorum
Kibrit çöplerini
Ve kalemi..
Ellerimle dokunduğum bütün ayrılıkları öldürüyorum.
Şimdi,
Geriye doğru üç adım var..
Sonsuz bir yaşamın ucundan geç kalınmış bir iz doğuruyorum..
Duvarlar ıslak kadın resimleriyle dolu.
Kendi yokluğumu
çizdiğimi hatırlıyorum.
Sonra sildim.
Geriye doğru üç harf
Hep geriye doğru.
Geriye doğru,
Geriye doğru,
Geriye doğru ..
Yaşadım, yaşlandım,
Öldüm..
Özge Özgen
5.0
100% (9)