MESAFELER
Sıcacık kahvemi yudumlayıp dışarı bakıyorum
Bir türlü dağılmıyor kara bulutlarım Ne kuş sesi var ne de kapıyı çalıyor sütçü Her zamankinden daha da batakta umutlarım Aylar, mevsimler geçtikçe bir çığ gibi büyüdün Sonra da kalbimi kan kırmızıya bürüdün Beni benden alıp sensiz bıraktın, karanlığa yürüdün Hiç mi insafın yok, dağ mısın taş mısın? Sevmek varken ne diye aşkla savaştasın? Bak burada zaman çok çabuk geçiyor Tam aşk zamanı şimdi, yağmurlu bir Kasım Mesafeler engel değildir aşka Sevmiyorsan başka Ama benimki de can değil mi? Gel artık şu yüreğime taş basma |