0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
957
Okunma
plaza kentlere taşınan yarım ömürlük yarım akılları tamlar gibi
tamamlarken yarımlar gibi
bir birine karışan seslerin dilsizi ve sağırı
yaşamdan yana en ağırı
iki ayrı ama aynı insanız işte.
içinde yalnızlığın buruk tadıyla öylesine söylenmiş sözler
öylesine dokunmak birine
öylesine öpmek
ve samimi bir gülüş için her bir dişini ayrı ayrı kırarken
öylesine bağırmak acıdan
öylesine vurmak yüzüne hayatın..
hayatımın
...
olduğumuzdan daha kalabalık gösteren bir dünyada
hangi yanından tutsan yıkılıyor şehir.
ve lağım kokuyor aşk
fareler kemiriyor içimizi,
hayvan cesetleriyle dolan sokaklar bu şehri tanımlar gibi.
merhametten uzak
insanlıktan yoksun
yoksul bir varlıkla kayboluyorum sanki.
kimsenin sarhoş olmadığı bir rüyada,ışıkları çoktan kapanmış bir ev gibiyim
soğuk duvarlarında çivilenmiş nemli gözlerim
sesim
terim
ve her basamakta inleyen genç bir kadınla benzer biriyim.
bir yanı soğuk
donuk bir kalple sokağı izleyen cılız bedenim üşüyor şimdi.
bu rüya biterken bir şehirde
bir şehir bu rüyaya tekrar girerken
orta halli bir ölüme yatar gibiyim
üzerimde
terin
tenin
ve lanet şehrin tüm pisliğiyle
.......
5.0
100% (5)