7
Yorum
43
Beğeni
0,0
Puan
1418
Okunma

bir yıldırım düştü
şiirimin manifastosuna
ve karardı dünyam
tepeden tırnağa arandı
bir kuşkonmaz ne hisseder
köküne kibrit suyu dökülürken
öykünürken ne hisseder
bahaneler uyduruyorum
gönlümün uyuyan tövbesine
yasaklı cümleler
çünkü;
bir uyanırsam kimse durduramaz beni
yapılanlara kılıf uyduramaz
senin kulaklarında Anadolu kokan türküler
benim fay hatlarımda
endişe arz eden belirtiler
oysa planı aksatmasaydık
gelecekten şüphemiz olmazdı
bu denli
diyorum ki üst üste yığmaktansa sorunları
alt alta hükümsüz kılalım
değer taşımayanları
ne işe yarar ki leblerin
öpülmeyecekse bir vuslat tarafından
saman altından su yürütmek
ne işe yarar
bir zamanlar gereksinmelerimiz yokken
oyunlar biriktirirdik
yan ceplerimizde
şimdi yorumlar biriktiriyoruz da
hiç kimsenin değil umrunda
pirinç ayıklamak kadar kolay değil
bir dansözle göbek atmak
geç yatıp
erken kalkmak
kolay değil
gün süzülüyor asumanın damından
yakalamak istediklerimiz ise hokkabazları
bize inat yol kesiyor bulutlar
içimizi kanatarak
hava atarak
yol kesiyor
düşler oluyor en güzel ümitlerimiz
yakamoz tutuyoruz gecede sihirli oltamızla
bir sana
bir bana
sen istersen bir hava al gel
nasılsa yüreğimde yuva yaptı
yabani arılar
epoksili sıva yaptı
bak bir kadın merdivenleri süpüruyor saçlarından
eteklerinden yel estiriyor
farkındamısın gülüm
biz hala çile devşiriyoruz
ama dalından
ama kahve falından