4
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
749
Okunma
Yaprağı dalından söken sonbahar
Ağlayan melâl..
Ağaçlar arası baykuş sesleri
Zuhur edince zamana
Buhran bir zeminin kırklarında
Suya değdi ayaklarım..
Dün vaktin daha yakın vadisinde büyüdü
Issız şehir..
Az önce evvelini yakarken yolcuların
Işıklar içinde eridi kar
Kesilmiş lâl gibi
Kökünden..
Dünü bugünün eline veren
Dem nağmeleri..
Akşam duvarlarında ürperen gölge
Ortasında delice gecenin
Kanatsız kuşları..
Sanki mahşer yeri
Göğsümün..
Hayaline yurd kurarken fikrimin
Bir damla suda özlemek ne demek bilirim/
Bilirim kızıl hurmaların nimetindeki aydınlığın
Ne işe yaradığını..
Öpülen bileklerimde yüreğimin susu...Gitme!
Zaten bir ucu mezar
Ayakların..
Oluk oluk ateşin
Tenha ziyaretlerinde dönen deniziz biz
Bulutlar yağmuru yağdırdığında
Yeşil buseli baharı severiz
Nice kara kışları kolumuzda
Rüzğarla..
-gözlerinin rengi gibi seyrederken uzun kulelerden maviyi-
Gitme!
Baksana uzun uykulardan uyanıyor kuşlar
Kımıltısız omuzunda bir el ki,kalbin
Kalbine sel..
Ahh
Dilimin lehçesinde mana
Kaldırın şu kaldırım taşlarını
Her yanım resim
Gözüne tüttükçe
Meşale/m..
5.0
100% (17)