4
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1625
Okunma

kızıl bir yılandır
uzayıp ardımdan gelen seneler
göğsümün ortasında deli bir tay
yelesinde uçurum fırtınası
yaşamak kirli
umudum körleştikçe
bozkır bir yangına dönüşür ellerim
ellerim hünerli
ellerim dokundumu can verir mermere
fakat estikçe yalnızlığın doruğuna benliğim
kaygılarım artıyor
ve titremelerim boylu boyunca
II.
şivesi bozuk bir türküdür sesim
susum cehennem yangınlarında kızıl
narın kalbini inciten kabuğudur
beni karanlığa iten sensizliğin kabusu
kötü kokularını saldıkça hayat
yaşamak ve ölüm arasında
bir bebeğin ağlayışına sığınıyorum
"Özgür" oluyorum "ırmak’lar duruldukça
ve bir yaprak fırtınası kesiyor soluğumu
Kürt oluyorum esmer esmer
ve yabancılaşıyorum kendimle
kimliğimde yazan isimden bihaberim
beni gölgesiz bozkırların sıcağından
ayaz vurmuş topraklara sürükleyen
kanımı donduran bu zaman
incinmiş dudaklarımın küfrünü tatmış
içmiştir ay ışığında kibrimi
III.
düşünüyorum
pasak bir zamanın ardındaki umudu
kırıla kırıla anlam buluyor sözcüklerim
yosun kenti gözlerinde tadıyorum sevinci
iplik iplik yağınca yaz yağmurları
bir başka heves oluyor yaşamak
ardımda kirli bir geçmişin izleriyle
yassı duruyor ölüm
’kimliğimdeki adresten haber alınamıyor ’
sana sığınıyorum
üşüyen yumulu parmaklarımla ben
ölümü kucaklar gibi sarılıyorum sana
5.0
100% (16)