Ey dostlar, kardeşler, bacı, halalar
Ecdadımızdan bize nasihatler var
Üstümüze düşen, bizden beklenen
Gör ki sırta yüklenmiş ağır sorumluluklar.

Yürüdüm memleketin türlü kentinde
Kiminde patika, sarp yollarında
Köyün kimisinde, tozu toprağında
Aklımda bir husus var, beni hep sarsar
Onu sizlere anlatmak, paylaşmak isterim.

Kapanmış ufkumuz belki yetmiş senedir
Millet Ay`a çıkmış, bizse kavgada
Ne zaman başımızı kaldırmış isek
Yumruğu yemişiz sanki sırtımıza.

Alınmış özgüvenimiz, kimliğimiz silinmiş
Hedefi olmayan yelkenliye dönmüşüz.
Tam da onların istediği gibi olmuşuz
E uyanalım artık dostlar, bu böyle gitmez
İki günü bir olan asla kar etmez
Açmayalım elimizi o namertlere,
Her şeyi üretelim biz, güzel ülkemde.

İsterim, semalarda uçsun şahinimiz
Seyredelim milletçe bu gururu hepimiz
Heybetli tanklarımız aşsın dağ tepe,
Düşmana salsınlar korku, her an her gece.

Onların olsun yazılım, onların motor
Bunların kralını yapacak bir nesil hazır
Hele ki ortaya konsun milî bir şuur
Dünya sesimizle inlesin isterim.

İstemem telefonu, tableti ,PC`yi
Anlaşılmaz dille yazılış o içeriği
Kendi lisanımız ,kültürümüzle
Teknolojiye Türk damgası, vurulsun isterim.

Uyanalım her alanda, tam da sırası
Halep orda ise, arşın burası
Nemize gerek elin yürosu yahut doları
Türk lirasının ağırlığını görmek isterim.

İstemem Alman,Amerikan malıyla övünmek
Ecnebi hayranlığıyla gönül avutmak
Bu öyküler sıktı artık, geleceğe bak,
Özüne dönmüş, çalışkan nesil isterim.

Bu istekler hayal değil, millî davadır
El ele verilirse eğer bir hakikattır
Milletimin yıllardır, hak ettiği bu payeyi
Ölmeden önce gözümle, görmek isterim.
Oğuzhan KÜLTE