2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1480
Okunma

Mis gibi kokar reçineden
Çamdan çıkan o sakızın
Tadı bırakır ağızda
Lezzeti eşsiz anlarsın,
Çiğner isen ağzında
Sanki çamı yutmuş sanırsın…
İğneli çam yaprakları
Kıskandırır bilirsin, diğer ağaçları
Her mevsim ve üstelik kışa da inat
Dökülmez,daima yeşil kalırlar,
Beyazı da olmasa karın,
Baharı hep taze tutarlar.
Kolkola girmiş fidanlar
Çarçabuk büyümek ister
Eğer kırılmazsa dalı,
Görür kışı, sonbaharı....
Eğil de bir göz at yere
Yeni çıkmıştır mantarlar
Keşfe gelen birileri,
Toplar zevkle bu nimeti.
Az ötede mor bir meyve,
Çakal eriği derler kendine.
Olgunu bile ekşidir,
Onu bulan çok şanslıdır.
Derken kestane, gürgenler
Sanırsın ki halay çeker.
Ardıç, meşe, köknar, kayın,…
Say say bitmez burada türler.
İleride var bir duman
Aman dostlar, aman aman!
Sanki yangın çıkmış gibi,
Piknikçinin şu ateşi.
İçine çek nefesi derinden
Ciğerlerin bayram etsin,
Görkemli şu manzaranın
Seyrine gözlerin de doysun.
İşte, hemen ötelerden
Bir çıtırtı koptu birden
Açıklıkta görünüverdi,
Ceylanmış sesin sahibi.
Kurt, kuş, arı, kelebekler,…
Ormanın müdavimleridir
Siz varken korkup kaçarlar,
Sizden sonra hep ordalar.
Ormanın öyküsü derin,
Rüzgârıysa eser serin.
Fırsat buldukça hep gelin,
Sevin ormanı, hep sevin.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (3)