14
Yorum
46
Beğeni
0,0
Puan
1653
Okunma

sağır mı bulanık akan bu nehir
kahır mı kıymet bilmeyen bu şehir
aklın fikrin infialler de
göz bebeklerine çöreklenmiş müebbet hüzün
dilinde ay kesiği yaralar
kırık dökük düşün
boynu bükük umudunun
nalana geçit vermeyen ebabil kuşum
söyle en en son hangi cephede vuruştun
Ebra hamın askerlerine ne zaman yağdırdın kurşun
arkanı yaslayacak yer yoksa şimendiferinde
her ıslak imzaya vermezler ödün
eskiden malikanelerde beslenirdi sülün
bakan gözler vardı melun melun
şimdi artık şakımıyor bülbül
nesli tükenmiş sümbülün
ne dumansız barut isterim yanan ciğerime
ne taş yastıkta gece uykuları meczup gönlüme
uzat parmaklarını yıldızların zerafetine
bilirsin imge kurmanın dini imanı yok
var gücünle asıl efkâr saatlerine
yelkovanla akrebin kesiştiği yerde
belki bir vaveyla düşer göklerden ceplerine
aslında doğduğun yer değil miydi kütüğün
bilmem ki ne halt işledinde
sabıkalılar listesine konuldun
bakmadılar yaşına başına
bakmadılar ipliğine kumaşına
kırdılar kanadın kolun
öleceksem gücümün bittiği yerde ölürüm
gömülecek sem kendi rayiç bedelim le gömülürüm
yeter ki kırlangıçlar dargın ayrılmasın
cenaze merasimim den
yeter ki kir damlamasın alın terimden