9
Yorum
43
Beğeni
0,0
Puan
1312
Okunma

bir sonbaharın izdüşümün de
dolaşıyorum İstanbul sahillerini
deniz çarşaf çarşaf vede berrak
sana yaslanmışım bir peşrevsiz eda ile
beniz imde kırmızı lale yangını
geniz imde sensizliğin salgını
benliğime ağ örmüş kederlerimle
sıraya diziyorum ebegümecileri
kahkahaları senin olsun
ahları bana yeter
kırıp ümitlerimi martılara atıyorum
sen bitirmeden önce onlar tüketsin diye
ayağım başka yerlerde
dimağım başka demlerde
içimdeki kör talihimle
çıkıyorum Hısarüstüne
birazdan başlayacak ayın yakamozlarla dansı
çalan bir müzik eşliğinde
benim için ne ekledin favorilerine
kaç smaç indirdin omuzundan tükürenlere
bıyık altından gülenlere fırça mı çektin
kaç şiiri komaya soktun
varıp o vefasızın yüreğine otursun diye
kaç dengesizliği getirdin müsavi seviyeye
her eline aldığını yelpaze gibi sağa sola sallama
boş yere de hayaller kurma
mümkünse fazla soru sorup da durma
bir finalin ertesinde
hezimete uğrar gidersin
ne ilk yenilen sen olursun
nede son sevilen
örtmesin izbe gecelerimi membran
ki içmeyeyim şu zıkkımı natamam
oysa yanan mumların egzotikliğin de
dilerken aman
terden bir su oldum zaman zaman
sen iyisi mi söyletme beni
lokmam olmasın haram
varsın kısık ateşte demlensin güman
bırak nasıl çalacaksa çalsın enstruman