1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
816
Okunma
dün gece
bir şiirin ellerinden tutar gibi yürüdüm
sokakların karanlığına aldırış etmeden
açık bir yarayı yıldızlarla sararak aydınlattım
elimde bir özlemin nasırlaşmış acısı
daha şafak sökmemişti
sıcak ekmek kokusu sarmıştı açlığımı
ve sonra bir kenara atılmış
üşümüş bir sancıydım ben
ve bir serçenin söylediği türküye boyun eğmiştim
serçenin kanadı kırıktı
benimse umudum
sanki bir çaresizliğin ortasında kalmış gibi
ne tarafa gideceğimi bilmiyordum
gittiğim tarafın uçurum mu
yoksa özgürlük mü olduğunu da bilmiyordum
hep senin olduğun tarafa yürüdüğümü düşünerek yürüyordum
uçurumsa benin uçurumum
özgürlükse senin özgürlüğün diyordum
ve arkama bakmadan yürüyordum
oysa içimde dolaşan bir yalnızlığın sesi vardı
ağaç dallarına dolanmış
kuşlarla dans etmiş
ateşe üflemiş
suya sarılmış
bense gökyüzüne şiir okur gibi duruyordum karşısında
ben bu hayatın sıratından geçtim
sevdanın sıratından geçmek
cennete gitmek kadar kolay
sen kendini bende unutmuş
dünyanın en güzel şiirisin
dün gece
seninle benim kalbimde savaşıyordum
ibrahim dalkılıç
13Ağustos2018
02.45 İzmir
5.0
100% (3)