0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
712
Okunma
çırpınmak
nafile örtülerin güzünde
karanlık yanağımızı delip geçince
nasılsa yenik düşeceğiz
kuştan bir uykunun ağzında
al götür beni
düşlerin çayırında şahlanan rüzgar
tehdit edilmemiş
bakire bir toprağa
suyun kınından yeni çıktığı
acıtılmamış bir gökyüzünü
başına bekçi diken bir yarına
kımıldadıkça her yerime batan zaman
mektupların iğdiş edildiği
bir uçurumun ellerinden tutuyor
korkularımı besliyor
içimdeki küçük kaybedişler sultası
körkütük bir sahipleniş
vicdanlı bir serseriliğe karşı
aklımda
kabukları soyulmuş bir ağaç sızısı
ellerimde
gitmek özgürlüğü zincire vurulmuş bir seyyah
gözlerimde
anlamak eylemi kanırtılmış bir manzara
kendi düşünde oynayan çocuklara
gökyüzünden indirilmiş modernlik
ölümün toprağı erken karıştırması
sırtımda ağır kamburu insanlığın
alnımı karışlayan girift bilmeceler
soy kütüğü bir uçuşu bellememiş düşünceler
kader
kapağı dahi açılmamış bir kitaptan alıntılanan
insanlardan türeyen ezber
kuşluk vakti ellerini bağlayıp
içime attıkları kuyu
bir kent acizliği
kollarımın bana ait olmaması
ayaklarıma giydirilen pusula
içimden geçen yolları göstermeyecek
tenimdir artık kulluk hırkası
isyanı kitaplarda görse
kendinden ürkecek
03:13
08/08/2018
ali rıfat arku
istanbul
5.0
100% (2)