10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2939
Okunma
( köy çocuğundan, öğretmenine )
Eskiden,
" Yağ satarım, bal satarım "
Oynardık ;
Çocukken !
Büyüdük,
Bıraktık ;
" Yağ, bal satarım " oyununu !
Serde ,
Köy çocuğuyuz ya ;
Anamın,
Evde yaptığı,
Yağı, yoğurdu, sütü ;
Satıyorum,
Şimdi pazarda !
Ah güzelim ,
Hayat bu, işte !
Dinlemiyor ,
Çocuk, amca, dayı,
Hala, abi, enişte !
Yağ, yoğurt, süt satarak ;
Ev ekonomisine,
Üç- beş kuruş ;
Katarak,
Bazen tok ,
Bazen de ;
Aç yatarak ;
Çok gittim,
Okula !
Yoksulluk göstermesin ;
Allah’ım ;
Hiç bir kula !
Öğretmenim,
Sınıfta, havasında !
Bir gün ;
Tırnak kontrolu var !
Var da,
Bizim eller ;
Parmak araları,
Avuç-içi ;
Bir yığın, yağ !
Öğretmenim, hiddetle :
Terbiyesiz, bu ne ? "
" Hocam " dedim,
" Onu sorun, anneme "
" Ne münasebet, münasebetsiz ! "
Demez mi, öğretmenim ,
Göz- bebeklerimden,
Yanak vâdisine ;
Metre küplerce ,
Gözyaşı seli !
Sözde arkadaşlar,
Güyâ !
Keyifler ,
Kadayıf döşeli !
Ne de olsa,
Şehirli çocuklar ya !
Kafa buluyor işte ,
Kafasızlar !
Ah, öğretmenim, ah !
Bir bilseniz,
Bir bilseniz, içim ,
Nasıl sızlar !
Sen bilmezsin, öğretmenim ;
Yağı,
İs kokusunu !
Hele, hele ;
Tezeği !
Öğretmenim ya ,
Bizim köye gel,
Misafirim ol !
Gör bakalım,
O zaman,
Nasılmış, gör ,
Bizim köy !
Nasılmış, gör ;
İstanbul !
Ellerim, parmaklarım ,
Belki yağ içinde !
Ama öğretmenim ;
Yüreğim,
Yüreğim, gül bahçesi öğretmenim !
Buyrun,
Bu kırmızı gül ,
Sizin için ,
ÖĞRETMENİM...!
Oktay ZERRİN-Emekli İngilizce Öğretmeni-Bafra