1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1082
Okunma

Benim şöyle bir aşk hayalim vardı Leyla
Hakikat olsun diye gönül yalvardı Leyla
İstedim ki sevdikçe gözünde yüceleyim
Her yerde hislerimi, tek sana heceleyim
Yâr, ruhumu okşasın, kelam-ı kibar ile
Ben de teşbih edeyim güzelliğini güle
Yanayım yanmasına da görmez ateşimi
Hissetmiyor ki zaten, kalpteki titreşimi
Ağlamak bir şey değil, yeter ki silen olsun
Ölmek kolay, yeter ki kabrine gelen olsun
Çöllere de düşerdik dârı de göğüslerdik
Leyla’nın gölgesini, güller ile süslerdik
Ama olmadı işte, çünkü Leyla yalanmış
Mecnun bir hayal ile sadece oyalanmış
Gidiyorum yoluma, gidiyorum özüme
Bir daha inmeyecek aşk perdesi gözüme
Gönülde bir Leyla var, başka aramıyorum
Ecel vaktim dolmadan, yâre varamıyorum
Etme eyleme demem, her cevrine razıyım
O benim ozanımdır, ben de onun sazıyım
Mızrabıdır hasreti, vurur gönül telime
Tınlarım geceleri, ne uygunsa halime
Tertemiz bir aşktır, aşk, aslında âb-ı hayat
O yoksa istersen kuş tüyünden yatakta yat
Yer kıraçsa eksen de yeşermez gonca güller
Ötmez, âşık değilse, gün boyunca bülbüller
Dedim ki bu son demde gireyim bir gülzara
Bir bülbül gibi »aşktan« düşeyim âh u zâra
Öttük de şeyda şeyda neye yaradı neye
Neye yaradı kalem, dönüverdi de neye
Yanıp durdum aşkından, su dökeyim dedi mi?
Sevdama boyun büküp, diz çökeyim dedi mi?
Aksine güldü bana, her şeyden haberim var
Açılmış kalp gözüme engel değildir duvar
Duyarım bir çekirdek yer altında çatlasa
Hemen işitirim ben bir tomurcuk patlası
Uğraşma hiç özümü aklınla çözemezsin
Sır bahçelerimde tek başına gezemezsin
Ruhumun kulakları, sağır değildir, sus, sus
Bu hal sadece bana ve son ak ruha mahsus
S / Â YE 25 TEMMUZ 2018 / ESKİŞEHİR
5.0
100% (3)