Çukurova hangi dağın ardında saklı?
Ege’den Akdeniz’e mavinin rengi var.
Dar kaldırımlı sokakta bir çingene, pasaklı
Elinde bir demet yasemen,aşk kokar.

Kentin duvarlarında ters dönmüş yazılar
Asker olacak genç, aşka kurşun sıkar.
Annesi en sevdiği yemeği hazırlar
O; kirlenen yüreğini bi daha yıkar.

Yıldızlarında hayalleri vardır. Bir sönüp bir parlasalarda,
Hiç düşündün mü? bir yıldız neden kayar?
Ve neden? yıldızlar milyarlarcadır?
Ve neden ?kimi insanlar yıldızları sayar?
Her kayan yıldızın yerine, bi başkasını koysalarda
Yinede yıldızlar parça, parçadır.
Ve her yıldız ,farklı gezegene bakar.

Karadeniz’den öteye dalgalı sular vardır.
Zorlama boşuna konuşmaz, ketumdur kayalıklar
Asildir dağlar, kimi torostur,kimi kaçkardır
Denize öyle işveli bakma! kıskanır balıklar.

Mehtaplı gecelerde sandala yakomoz düşer.
Alışıktır geceler, diz boyu yalanlara
Bizim tencerede, gece gündüz sevda pişer.
Ve her zaman yer vardır karnı aç olanlara

Bilirmisin ki sen,? Dicle’nin türküsünü
Fırat’a neden delice akar?
Maverahunnehir’den öteye geçmez çoban
Güneşe hep çıplak gözle bakar.
Ya; bağrı yanık ozanın öyküsünü?
Ah!Ozan’ım sazının teli hasret kokar.

İşte böyledir dünyanın hali, keyfe keder.
Kimi, tuala fırça atar,kimi şiir yazar.
Sorma! bilmem, okkalı bi yürek kaç para eder
Ben Osmanlı torunuyum, dedem kızar

Alıp başımı gitsem diyorum buralardan
Hani; göç etsem işte, bir bilinmeze
Bıktım artık ,yazı turalardan
Ne çıkar ki ?beni hiç kimse sevmese

En son, kumkapıda efkarlanmıştım böyle
Dansöz zil takıp oynuyordu.
Ve esmer bir çocuk, elinde bir kaç mendil
O’ cocuğun suçu neydi söyle?
Üstelik birde, yalan dünya çalıyordu.
Her masada sırıtan yüzler
Ama o esmer çocuk hep ağlıyordu

Görüyormusun bak! duygulandım yine
Of diyorum! of! gençlikte gidiyor.
Şimdilik gidiyorum. Ama, gelirim yine
Al eline bir papatya! ya seviyor, ya sevmiyor.....