4
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1111
Okunma

ellerini ısırgan dalamış
bir kelimedir aşk
mermerin soğuğunda çatlamış
düşüncelerime sığınır
ayışığının taze ayrılıklar ektiği bir gecede
suya emanet edilen bir doğurganlığı
kıyıda toprağa iterken
kendi kalmaktan korkan kısırlık
hangi yüzündeki gülümseme bana yakındır
hayatın
demire verilmiş ölüm emrini
gövdesinde insanlara ileten kağıt parçası
öksüz bir ormanın sessiz çığlığıdır
varlığı notalara teslim olmamış bir şarkıda uyanır
o rüzgar aynı yerde midir
berdeli yalnızlık olan
bir yokluğun koynuna girer
küçük bir kız
ağrı dağından kopan bir ağıdı soyunarak
sonra yırtılır kutsal metinler
zamanın zırhı delinir
çaresizliği ipe çekmek ister
sıradan bir gülüş
hiçbir şey olmamışcasına sevişir
ateşle karanlık
gökyüzü yıldız doğursun diye
oturup kahrını saksılara diker umut
yağmur ormanlarına aldırmadan
her gece gelip sol yanına yatar aşkın
sancılı bir yalnızlık
kızın ninnisiyle hep küçük kalan
15/07/2018
ali rıfat arku
antakya
5.0
100% (5)